27 Kasım 2014 Perşembe

Yarısının Her Şeyi Bildiği, Diğer Yarısının Hiçbir şeyi Umursamadığı Türkiye'de Yayın Yasağı Sadece Emekli Özcan Şener(61)'i Etkiledi...

Yarısının Her Şeyi Bildiği, Diğer Yarısının Hiçbir şeyi Umursamadığı Türkiye'de Yayın Yasağı Sadece Emekli Özcan Şener(61)'i Etkiledi...


TBMM'de 17 Aralık süreciyle bağlantılı olarak dört eski bakan hakkında kurulan soruşturma komisyonunun çalışmalarıyla ilgili yayın yasağı, emekli memur Özcan Şener (61)'i derinden etkiledi. Ülkenin yarısının hakkında her şeyi internetten öğrendiği, diğer yarısının ise umrunda olmayan yolsuzluk soruşturmasını halen medya üzerinden takip eden tek kişi olan Şener, yasak kararına tepkili.


Yayın yasağının gerçekten etkilediği tek vatandaş olduğunun ortaya çıkmasıyla birlikte basının ilgi odağı haline gelen Özcan Şener, eşi Nükhet Hanım (56) ile birlikte gazetecileri Ankara, Aşağı Ayrancı'daki evlerinde ağırladı. "Ya çocuklar bi şey söyleyin. Hiç mi haber olmayacak şimdi? Birazcık bile mi?" şeklindeki sorularla yasağın kapsamını öğrenmeye çalışan Şener, aldığı olumsuz yanıtlar karşısında yaşadığı üzüntüyü şu sözlerle dile getirdi:


"Gelsin yüzüme söylesinler"


"Yani ben biraz da kararsızdım zaten yolsuzluk var mı yok mu diye. İşte, vakit de bol olunca arada bi haber falan çıkarsa merak edip okuyordum. Sırf benim için mahkemeden karar çıkarmalarına hiç gerek yoktu. Varsa bir yolsuzluk, gelsinler açık açık 'Özcan Abi, biz şeytana uyduk, böyle böyle bir halt yedik' diye dürüstçe söylesinler. Belki çabuk parlayan bir insanım, biraz kızarım, bi kaç gün konuşmam ama sonra affederim. Neticede insanız..."


Eşi de mağdur...


Üzüntüsünden sabahtan beri sudoku'ya bile kendisini veremediğini ifade eden başarılı emekli daha fazla konuşmak istemediğini belirtirken, mikrofonların başına geçen eşi Nükhet Şener ise öfkeliydi. Kocasının kimseye zararı olmayan, kendi halinde biri olduğunu dile getiren Şener, "Ne güzel okuyordu adam haberini. Şimdi bütün gün başımda. Evde gün yapıyorum geliyor 'Eee, siz ne diyorsunuz bu yolsuzluk işine?' diye misafirlerimi darlıyor." sözleriye yasağa isyan etti.


Özcan Bey'in şu yaştan sonra internet falan öğrenemeyeceğini vurgulayan acılı eş, devlet büyüklerinden hiç değilse dava ile ilgili gelişmeleri kendilerine telefonla aktarmasını rica etti. Kocasının Meclis'te soruşturma komisyonunu takip edebileceğini de sözlerine ekleyen Nükhet Şener, "Valla kimseye bişi yapmaz, kenarda durur, çayını içer. Bütün gün evde oturacağına gitsin orda otursun. Nolacak yani?" derken, eşinin yolsuzluk soruşturması hakkında ortalama bir milletvekilinden daha fazla şey bildiğinin de altını çizdi.


Son dakika gelişmesi


Nükhet Hanım, konuşmasına "Ya çocuklar, buyrun kek börek yiyin, çekinmeyin.. Bu arada siz arada bize haber paslarsınız di mi?" sözleriyle devam ederken, son dakikada ajanslara düşen "Özcan Şener'in yolsuzluk soruşturmasına ilişkin açıklamalarına dair yayın yasağı" haberi nedeniyle açıklamalarına apar topar son verdi. Haber yayına hazırlandığı sırada Şener Ailesi'nin evinde çay servisi eşliğinde sürdürülen basın toplantısı, Galatasaray'ın hoca adayları ve Bu Tarz Benim'den elenen yarışmacılar konulu gündemle devam ediyordu.



19 Kasım 2014 Çarşamba

'Bedellide FLAŞ Gelişme!!!' Başlıklı Bütün Link'lere Tıklayan Efe Günok (29), Deneyimlerini 'Türkiye'nin Bilinmeyen 1.400 Haber Sitesi’ Adlı Bir Kitapta Topladı...

'Bedellide FLAŞ Gelişme!!!' Başlıklı Bütün Link'lere Tıklayan Efe Günok (29), Deneyimlerini 'Türkiye'nin Bilinmeyen 1.400 Haber Sitesi’ Adlı Bir Kitapta Topladı...


Bedelli askerlik konusunda her gün heyecanla yeni bir haber bekleyen yüzbinlerce isimden biri olan genç bankacı Efe Günok, deneyimlerini bir kitapta topladı. Özellikle son iki yıldır gördüğü tüm bedelli askerlik haberlerine tıklayarak, bugüne dek Türkiye’de varlığı bilinmeyen 1.400 kadar haber sitesini ortaya çıkarmayı başaran Günok, bu alanda şu ana dek yapılmış en kapsamlı araştırmanın da sahibi oldu.


Kitabının lansmanında gazetecilerle bir araya gelen çiçeği burnunda araştırmacı-yazar Efe Günok, “Arkadaşlar, gerçi söylememe gerek yok ama lütfen bu kitabın haberini de 'Bedellide FLAŞ Gelişme!!!' başlığıyla vermeyi unutmayın. Başlığa tıklayıp da haberi okuyan önce bi küfredecek yine ama olsun. Alışıklar nasılsa... ” diyerek sözlerine başladı. Üniversiteden mezun olduğu günden bu yana bedelli haberlerini takip ettiğini belirten genç yazar, araştırma temposunun hızlandığı son iki yılı ise şöyle özetledi:


"En zoru Erdoğan"


“Bakın bedelli takibi hiç öyle kolay bir şey değil arkadaşlar. Sabah kalkar kalkmaz başlayacaksın haber sitelerini taramaya. Bütçe açığını, Cari açığı, hazinenin döviz stoğunu, dış borç ödeme vadelerini sürekli takip edeceksin. Hükümetin ne kadar paraya ihtiyacı varsa bedelli ihtimali o kadar yüksek demektir. Sonra bakacaksın Milli Savunma Bakanı, Genelkurmay Başkanı, Bülent Arınç, Numan Kurtulmuş o gün ne yapıyorlar, programları nasıl, bir açılışa falan katılacaklar mı? E öte yandan Davutoğlu ne diyecek? Acaba gününde mi? Ters zamanına denk gelirse ‘Bedelli yok’ falan diyebiliyor çünkü… Tayyip Erdoğan en zoru. Toplamda bakınca ‘Ne demek benim dar gelirli vatandaşım askerlik yapacak, zenginler yapmayacak öyle mi? Biz, bu anlamda bedelli bekleyenleri mağdur etmeyeceğiz. Savunma Bakanıma talimat verdim. Asla çıkmayabilir. Seçimden önce kesin çıkar’ demiş durumda kendisi…”


Genç yazar, doğru ve güncel bilgiye ulaşabilmek adına bir noktadan sonra nerede bir bedelli linkiyle karşılaşsa tıklamaya başladığını ve bugüne dek toplam 1,417 adet farklı haber sitesine ulaştığını ifade etti. “Sizler bir insanın ‘Bedellide müjde’ linkine tıklayıp ErzurumSesHaber.com’a yönlenmesinin ne demek olduğunu bilemezsiniz. Bir kez olsun ‘İşte bedellinin detayları’ bağlantısıyla gittiğiniz 213Haber.com’dan cinsel güç arttırıcı alıp çıktınız mı?” diyen Günok, kitabında siteleri tanıtmanın yanı sıra, bedelli bekleyen birinin o sitelerde yaşadığı deneyimleri ve umut ve umutsuzluk arasında sert devinimlerle salınan ruh halini de yansıtmaya çalıştığını dile getirdi.


Göze çarpan detaylar…


Basın toplantısına kitaptan çeşitli bilgiler aktararak devam eden Efe Günok’un paylaştığı kimi önemli detaylarsa şöyle:


- 1,417 haber sitesinde bugüne dek bedelli askerlik 2972 kez çıktı, 4206 kez çıkmadı. Ancak umutsuz olmaya gerek yok zira, 8479 haberde de “Düşünülüyor, planlanıyor, açıklanacak, masada, görüşülüyor” ibareleri geçmekte.


- “Bedelli askerlik bekleyenler! Flaş gelişme!” şeklinde haber başlığı atan sitelerle “Kredi kartı mağdurlarına müjde!” başlığı atanlar %94 oranında aynı. Bu haber sitelerini özellikle bedelli bekleyen oğullarla, hafta sonları market broşürü inceleyerek tava yoğurdunun en ucuz hangisinde olduğunu tespit etmekten haz duyan emekli babaların ortak kullandığı düşünülüyor.


- Askerliğini yapmış kimi site sahipleri, bedelli bekleyenlerin duygularıyla oynamaktan maalesef çekinmiyor. “Bedelli çıkıyor mu” linkinden “Nah” işareti yapan teyze çıkma oranı %9. Bu haberlerin altındaki “Ben yaptım, paşa paşa gidip yapacaklar” yorumları ise takriben 4,200 adet.


- Tüm reklam gelirini bedelli haberlerine gelen hitlerden elde eden yerel haber siteleri mevcut. Bayburt’tan Isparta’ya geniş bir yelpazede yer alan bu yerel haber kaynaklarının oluşturduğu lobinin, bedellinin çıkışını kasten uzattırdıklarına dair yoğun şüphelerim var. Bir sonraki kitabımı da bu konuya ayırmayı düşünüyorum


- BedellideBugün, BedelliHavadis, BedellininSesi gibi çeşitli ‘fake’ siteler, bilgisayarlara virüs bulaştırabiliyor. Virüsün kapalı bilgisayarları sabah 05:30’da marş sesleriyle açtığı, World of Warcraft gibi çeşitli oyunların içine askeri inzibat yerleştirdiği ve Facebook üzerinden Milli Savunma Bakanlığı Asker Alma Dairesi Başkanı Kurmay Albay Taci Erbulan’a arkadaşlık teklifi yolladığı biliniyor.



16 Kasım 2014 Pazar

2 Yıl Süren Çatışmaların Ardından Nijer'de Yönetimi Ele Geçiren Albay Guamsia Yanlıları, O Kadar Zahmete Değip Değmediğinden Emin Olamıyor

2 Yıl Süren Çatışmaların Ardından Nijer'de Yönetimi Ele Geçiren Albay Guamsia Yanlıları, O Kadar Zahmete Değip Değmediğinden Emin Olamıyor


Orta Afrika ülkelerinden Nijer'de 2 yıl süren kanlı çatışmaların ardından geçtiğimiz hafta ülkenin yönetimini ele geçiren Albay Guamsia yanlıları, şimdi de içine düştükleri boşlukla mücadele etmeye çalışıyorlar. Zafer kutlamalarının ardından, %90'ı çöl olan, fakir ve kimsenin haritada yerini bile bilmediği bir ülkenin yönetimi için 2 yıl savaştıklarını yeni yeni farkettiklerini belirten Albay Guamsia, "O ara gözümüz kararmış, çatışmanın tozu dumanı içinde, sıcağı sıcağına fark edememişiz. Şimdi ne yapacağımız hakkında açıkçası hiçbir fikrimiz yok." diyerek bir sonraki isyana kadar bir şekilde durumu idare etmeye çalışacaklarını ifade etti.


Yeni yönetim sıkıntılı


Geçtiğimiz hafta General Jordan Niembe hükümetini devirerek Nijer'in yönetimini ele geçiren Albay Umaru Guamsia yanlılarının sevinç gösterileri bir süredir yerini derin bir sessizliğe bıraktı. 2 yıl süren ve toplam 60 bin civarında insanın hayatını kaybettiği kanlı iç savaşın ardından ulaştıkları zaferi birkaç gün boyunca doyasıya kutlayan Guamsia yanlıları, bunca zahmetin altında petrol bile olmayan büyük bir çöl için olduğunu yeni yeni farkederlerken, Albay Guamsia'nın bu sabah düzenlediği basın toplantısı moralleri iyice bozdu.


"Başımıza iş aldık"


Başkent Niamey'deki hükümet sarayında basın mensuplarının karşısına geçen Guamsia, dava arkadaşlarına teşekkür ederek başladığı konuşmasına şöyle devam etti:


"Yine savaşırken iyiydi vakit geçiyordu ama şimdi ne yapacağımızı ben de bilmiyorum açıkçası değerli yoldaşlarım. 2 gündür kurmaylarımla beraber el elde baş başta oturuyoruz. Hazine desen kasada 5 kuruş para yok ki onu bölüşelim. Daha bunun dışişleri var, maliyesi var, sağlık bakanlığı var. Her yer evrak, kağıt. Durduk yere başımıza bi ton iş aldık. Hayır yani asker adamız anlamıyoruz da. Elde keleş oturuyoruz öyle..."


"Aklımıza hiçbir şey gelmiyor"


En başta isyanı çıkarırken başarılı olacağına pek ihtimal vermedikleri için iktidara biraz da hazırlıksız yakalandıklarını samimiyetle itiraf eden Guamsia, "Yine de o kadar adam öldü, bari gelmişken ekonomik anlamda bir reform meform bir şeyler yapalım diyoruz fakat inanın aklımıza hiçbir şey gelmiyor. Aramızda bazı arkadaşlar ihracata ağırlık verelim, tarıma abanalım falan diye bir şeyler diyolar da, nasıl olacak yani bu işler? Resmen göz göre göre kendimizi kandırıyoruz. Hadi bişeyler yaptık, iyi kötü bi işin ucundan tuttuk diyelim, yarın gelip kafamızı kesmeyecekleri ne malum? Öyle bekliyoruz işte çöllük yerde... Hayırlısı artık..." sözleriyle de içinde bulundukları zor durumu gözler önüne serdi.


Bir sonraki iç savaş için önemli tavsiyeler


Albay Guamsia, 2 yıldır boşu boşuna ter döktüklerini düşündükçe sinirlerinin bozulduğunu belirtirken, kendilerinden sonra gelecek olan hükümete de tavsiyelerde bulunmayı ihmal etmedi:


"Yani işte manzara bu arkadaşlar. Boş yere kendinizi heder etmeyin diyicem ama biliyorum ne söylesem boş. Sırf can sıkıntısından kesin birileri yine bir iç savaş çıkaracak. Çıkarsınlar da zaten. Başka türlü vakit geçmiyo... Neyse, bizden sonra gelecek arkadaşlara tavsiyemiz, eğer yapabilirlerse bi ihtimal, planlı programlı bi şekilde gelsinler, ellerinde bi proje olsun. Ha biz yine sonuna kadar çatışırız onlarla da, hiç değilse sonunda elle tutulur bişey çıksın ortaya. Ne için savaştığımız belli olsun en azından..."



15 Kasım 2014 Cumartesi

Açık İlişki Vaadiyle Kandırılan Bir Genç Daha Nişan Batağına Çekildi...

Açık İlişki Vaadiyle Kandırılan Bir Genç Daha Nişan Batağına Çekildi...


İstanbul Göngören'de yaşayan Kurtalmış ailesinin evi dün gece bir drama sahne oldu. Yaklaşık 8 ay önce, açık ilişki vaadiyle kandırılarak adım adım batağa çekilen Ö.Ş (25), akşam saatlerinde kız tarafının evinde düzenlenen sade bir törenle nişan yüzüğünü parmağına taktı. Olayla ilgili olarak yakın çevresine yaptığı açıklamalarda ortada abartılacak bir durum olmadığını ifade eden talihsiz genç, "Yani ailesi biraz sıkıntı çıkarmış da o yüzden formalite icabı bi şeyler takalım dedik... yoksa öyle takılıyoruz biz yaa..." sözleriyle neyin içine düştüğü konusunda en ufak bir fikrinin olmadığını gözler önüne sererken, otoriteler ise Ö.Ş'nin en geç önümüzdeki yaz dünya evine girmesine kesin gözüyle bakıyor.


Kendi sonunu hazırladı


Güngören, Eskipinar Mahallesi'nde dün akşam saatlerinde yaşanan acı olayın yankıları hala sürerken, gelişmeyle ilgili olarak bugün ilk kez konuşan Ö.Ş, “yaa Nimet Teyze biraz sıkıntı çıkarınca biz de onun gönlü olsun diye bi şeyler yapalım dedik. Yoksa aramızda değişen bi şey yok” diyerek yüzüğün tamamen göstermelik bir şey olduğu konusunda ısrarlarını sürdürdü. Görgü tanıkları ise N.T(25) ile yaklaşık 8 aydır birlikte olan talihsiz gencin, 2 ay kadar önce genç kadının ailesiyle tanıştığını, çeşitli bahanelerle 3 kez evlerine misafir edildiğini, bir süredir N.T'nin yeğeni tarafından “enişte” olarak çağırıldığını ancak bu önemli ikazlara rağmen hala duruma uyanamayarak adım adım kendi sonunu hazırladığını ifade ettiler.


Gencin yakın arkadaşlarından K.C(27), basına yaptığı açıklamada defalarca Ö.Ş'yi uyardığını ancak her defasında batağa biraz daha çekilmesine engel olamadığını söylerken göz yaşlarına engel olamadı. “Ne dediysek olmadı, dinletemedik. Gencecik bir insan daha hayatının baharında ellerimizin arasından kayıp gitti...” diyen acılı genç, kendisinin de 3 yıl kadar önce benzer yollardan geçtiğini ve şu an eşinin 2. çocuğa hamile olduğunu belirterek şöyle devam etti:


“O zaman söyleseler, işin bu noktaya geleceğine ben de inanmazdım. İlk başlarda her şey toz pembeydi. Kimse kimsenin hayatına, nerede kimle ne yaptığına karışmıyor. Günde 10 kere telefonda konuşmak, Face'te relation göstereceksin gibi talepler yok. Hep böyle gidecek sandım. Sonra yavaş yavaş bebek fotoğrafları yollamalar, yakın arkadaşların düğünlerine, doğum günlerine birlikte gitme talepleri, 'bu ilişki nereye gidiyor' soruları başladı. Bir gün sevişmeye devam edebilmemiz için ailesiyle tanışmam gerektiğini söyledi. Mecbur kaldım, çaresizdim. Sonra perde bakarken buldum kendimi. Başıma ne geldiğini anladığımda büyük halasının elini öpüyordum ama artık çok geçti...”


"Bu kaçıncı kurban?"


Son 2 senedir çocuğu anneye emanet etmek suretiyle eşiyle birlikte sadece 3 kez dışarı çıkabildiklerini ve her defasında 11 olmadan eve döndüklerini belirten K.C, son olarak “Tam ilki biraz büyüdü artık daha rahat oluruz derken şimdi de 2. si geliyor. 27 yaşında bir insanın hayatı bu olmamalıydı. Ben yandım şimdi sıra Ö.Ş'de mi? Daha kaç gencecik fidanı kurban vereceğiz?” sözleriyle yetkilileri göreve davet ederken, sinirleri bozulduğu için konuşmasına daha fazla devam edemedi.


Uzmanlar uyarıyor: "Sahte açık ilişkilere dikkat!"


Resmi raporlara göre Ö.Ş'nin sadece bu ay içinde “serbest ilişki” tuzağına düşen 60. genç olduğuna dikkat çeken uzmanlar ise acilen gerekli önlemler alınmaması halinde bu sayının önümüzdeki senelerde daha da artacağına işaret ettiler. Gençlerin, kendilerine “açık ilişki”, “seks arkadaşı”, “ya takılıyoruz işte” gibi vaatlerle gelen şahıslara karşı dikkatli olmaları gerektiğini belirten uzmanlara göre, serbest ilişki ile sonu evliliğe gidecek klasik ilişkiyi birbirinden ayırt etmenin bir kaç basit formülü var:




  • Açık ilişki tacirleri sizi yumuşak karnınızdan yani annenizden yakalar. Sinsi sinsi annenizle iyi ilişkiler kurup, kendini sevdirir...




  • Gerçek açık ilişkide aile bireylerinin adı pek geçmez. Sahtesinde ise sürekli olarak anneden, kardeşten hoş anektodlar, sevimli anılar dinleyerek sinsice aile içine çekilirsiniz.




  • Gerçek açık ilişkide akşam ne zaman evde olup olmayacağınızın hiç bahsi geçmez, önemi de yoktur. Sahte açık ilişkide mesai çıkışından sonra en geç 2 saat içinde evde olmadığınız takdirde büyük kavga çıkar. Uzun bir süre seksi unutun




  • Ayrı evlerde yaşamak, açık ilişki tacirlerinden sizi kurtarmaya yetmez. Evinizi bir kere öğrendikten sonra diş fırçası, oyuncak bebek, toka, don, pijama, traş makinası gibi sizin sahipli olduğunuzu ele güne ispat edecek eşyalar bırakırlar




  • Sahte açık ilişki tacirleri oksijenli ortamda tepkime gösterir. Açık alanda birlikte gezdiğiniz tacir, karşılaştığınız arkadaşınızla yakınlığınızı görüp renk değiştirir. Önce kızaran, ardından da mora çalan tacirleri bu yolla saptamak mümkündür.




  • Gerçek açık ilişkide daha önce kaç kişiyle yattığınızın bir önemi yoktur. Sahte açık ilişkilerde ise bundan daha önemli bir şey yoktur.




  • Gerçek açık ilişkide Facebook kavgası görülmez. Sahtesinde ise en ufak bir like bile krize yol açabilir, "Kim o herif/tipsiz karı?" soruları havada uçuşur




  • Gerçek açık ilişkilerde, karşı tarafın evine gittiğiniz zaman elinizde en fazla şarap şişesi olur. Sahtesinde içgüdüsel olarak iki kilo mandalina götürme isteği belirir.




  • Sahte açık ilişkilerde, tacirin arkadaşları sizin de arkadaşlarınız olur. Onlarla sık sık bir araya gelir tabu, jenga, okey, sessiz sinema oynarsınız. Gerçek açık ilişkilerde böyle tırı vırı şeylere ihtiyaç yoktur




  • İdeal bir açık ilişki, zamanla herhangi bir diyalog gerektirmeden kendi kendine sönümlenip yok olurken; sahteleri giderek uzama eğilimindedir. "Ya ben yapamıyorum sanki", "Bazı konularda farklı düşünüyoruz" gibi cümlelerin geçtiği açık ilişkiler, yarı sahte olarak nitelendirilir. Ayrılık aşamasında "sensiz yapamam", “o fikri aklından çıkar", "senin için hiç mi anlamı yoktu?" gibi cümleler ve bol göz yaşı içerenler ise en tehlikeli sahte açık ilişkilerdir.





12 Kasım 2014 Çarşamba

Geri Kalan Haberler İçin ->

8 Kasım 2014 Cumartesi

#internetolmasaydisuan , ağlasak da sesimizi duyuramazdık mısralarımızda. Jul

#internetolmasaydisuan , ağlasak da sesimizi duyuramazdık mısralarımızda. Jul November 08, 2014 at 01:18PM

Dünyada görmek istediğiniz değişikliğin kendisi siz olun. [Mahatma Gandhi] Aug

Dünyada görmek istediğiniz değişikliğin kendisi siz olun. [Mahatma Gandhi] Aug November 08, 2014 at 11:20AM

7 Kasım 2014 Cuma

en çokta yaşadığım güzel anıların fotoğraflarını çekmediğim için pişmanım.

en çokta yaşadığım güzel anıların fotoğraflarını çekmediğim için pişmanım. November 08, 2014 at 09:28AM

Üç kedi, üç fareyi üç dakikada yakalarsa dokuz kedi, dokuz fareyi kaç dakikada yakalar? (Not:Cevaplara #BulBil etiketi eklemeyi unutmayın;)

Üç kedi, üç fareyi üç dakikada yakalarsa dokuz kedi, dokuz fareyi kaç dakikada yakalar? (Not:Cevaplara #BulBil etiketi eklemeyi unutmayın;) November 08, 2014 at 07:34AM

Beklemek güzel, tabi sonunda sana sımsıkı sarılmak varsa.

Beklemek güzel, tabi sonunda sana sımsıkı sarılmak varsa. November 08, 2014 at 05:37AM

Kural bu: En çok seven, hep en önce terkedilir. Unutma; vedalar acıtsa da, bazen gitmek gerekir. [Can Yücel]

Kural bu: En çok seven, hep en önce terkedilir. Unutma; vedalar acıtsa da, bazen gitmek gerekir. [Can Yücel] November 08, 2014 at 03:38AM

İnsan kalbinin gözü miyoptur, uzağı göremez. [Peyami Safa-Selma Ve Gölgesi]

İnsan kalbinin gözü miyoptur, uzağı göremez. [Peyami Safa-Selma Ve Gölgesi] November 07, 2014 at 08:55PM

Bir çoğumuz altı üstü bir karakteri bile olmayan insanları, 140 karakterle anlatmaya çalışıyoruz.

Bir çoğumuz altı üstü bir karakteri bile olmayan insanları, 140 karakterle anlatmaya çalışıyoruz. November 07, 2014 at 06:59PM

6 Kasım 2014 Perşembe

Ak Saray'ın Gerçek Sahiplerinden Biri Olduğunu Öğrenen Hüseyin Özyılmaz (46)'dan, Erdoğan Ailesi'ne Tahliye Şoku

Ak Saray'ın Gerçek Sahiplerinden Biri Olduğunu Öğrenen Hüseyin Özyılmaz (46)'dan, Erdoğan Ailesi'ne Tahliye Şoku


Atatürk Orman Çiftliği'ne kaçak olarak inşa edilmesi, yaklaşık 1 Milyar 400 Milyon TL'lik maliyeti ve Başbakanlık Binası olarak tasarlanmasına rağmen Cumhurbaşkanlığı Binası olarak kullanılması nedeniyle spekülasyonlara yol açan Ak Saray'la ilgili bugün Başbakanlık'tan bir açıklama geldi. Yapılan açıklamada "Tüm bu imkanların gerçek sahibi millettir" ifadeleri yer alırken, bu sözlere ilk yanıt ise Ankara'da yaşayan Hüseyin Özyılmaz (46)'dan geldi...


Mamak'ta yaşadığı tek katlı gecekondu evinde basın mensuplarını ağırlayan Özyılmaz, Erdoğan Ailesi'nin Ak Saray'dan tahliyesi için gerekli başvuruları yaptıklarını deklare etti. "Gecekonduyu yıkıp apartman mı yaptırsak, yeni bi eve mi geçsek derken Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın zaten benim olduğunu öğrendim. Dedim neden yerleştirmeyeyim biricik evladımı. Yani bakın bugün tek göz bir oda miras kalınca bile 5 kardeş birbirine giriyor" sözleriyle Ak Saray konusunda ısrarcı olacaklarını ortaya koyan Hüseyin Özyılmaz, bir tatsızlık çıkmadan Cumhurbaşkanı'ndan binayı terk etmesini istedi.


"Kimseyle kötü olmak istemem"


Gerek yaşadığı muhitte, gerek iş yerinde kendisinin nasıl bir adam olduğunu herkesin iyi bildiğini vurgulayan başarılı vatandaş, "Yani ben kimseyle kötü olmak istemem ama durum böyleyken, böyle. Hesap edince ben bu Saray'ın temeline 25 lira para saymışım. Afedersiniz ama boru değil." dedi ve oğlunun Ocak ayındaki düğününden önce bu sorunun bir an önce çözüme kavuşturulmasını rica etti.


Konunun bundan sonrası ile emlakçısının ilgileneceğini ve daha fazla açıklama yapmak istemediğini kaydeden Özyılmaz, "Valla artık gerisine bizim Ali abi bakacak. Kimseyle çok da bire bir ilişki kurmak istemiyoruz" diyerek sözlerini noktaladı. Hüseyin Özyılmaz'ın bu ifadelerine Cumhurbaşkanlığı'ndan nasıl bir karşılılık vereceği merak konusu olurken, Özyılmaz Ailesi'nin ardından Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden benzer çıkışlar da gecikmedi.


Türkiye'nin gözü Ak Saray'da


İşte Ak Saray'ın asıl sahiplerinin konu hakkındaki yorumları:


Melda İşgörür (Mühendis, 36): Şimdi saraya alttan bakınca, tavlaya benziyo. O konuda tam emin değilim. Belki bi tarafı tavlalık, bi tarafı damalık yaparsak daha iyi olabilir. Çok bi bakımı var mı onu da bilmiyorum, bi girip görücez. Eksiği gediği varsa, yine yapılır. Bizim ustalar var, onları çağırırız ilk etapta...


Mustafa Terzin (Sigortacı, 42): Ya benim iş Avcılar'da, Bağcılar'dan gene iyi kötü kolay gidiyorum. Şimdi oraya taşınsam zor olur, bakalım dursun, tapu bu, akmaz kokmaz, bakarsın çocuk yarın öbür gün oradan iş bulur, onu yerleştiririz. O yüzden şimdilik Cumhurbaşkanı'nın oturmasında benim açımdan sakınca yok.


Cezmi Ayrık (Emekli, 65): Yani bu benim sarayımsa bi kere o mermerlerin öyle beyaz olmaması lazımdı. Hanım direkt arıza çıkarır ben size söyliyim...


Çisem Güzel (Sekreter, 29): Ben şahsen beğendim. Yıllardır taşındığımız her evde skıntısını yaşadığımız L koltuk olayını da bu sarayda çözebiliyoruz. Hesabıma göre konuk odasına 72 tane L koltuk sığabiliyor.


Ahmet İnseli (İşsiz, 27): Valla benim olduğunu öğrenince gidip bi bakıyım dedim, 300 metre yaklaştım yaklaşmadım yanıma bi mermi düştü, dedim olacak o kadar. 200 metre kala memur arkadaşlar aldı, niyetimi sordu. Gözaltında olduğum için gidemiyorum ama sahipsiz kalmaz umarım ben bunlarla uğraşırken.. Şanssızlık artık...



3 Kasım 2014 Pazartesi

Türkiye, Sigarasına Sahip Çıkıyor: ''Yunanistan'a doğru çıkma balkon yapsak orada içeriz aslında...''

Türkiye, Sigarasına Sahip Çıkıyor: ''Yunanistan'a doğru çıkma balkon yapsak orada içeriz aslında...''
 
© Copyright 2035 akeron
Theme by Yusuf Fikri