29 Mayıs 2014 Perşembe
Bir sen eksiktin bende... Dünyaları koydum yerine, dolmadı boşluğun. O gün anladım: sen bile gerçekleştiremezdin, senli hayallerimi.
Kolay olduğuna inansan hiçbir şey zor olmayacaktı. Zaten zor olan, kolay olduğuna inanmaktı.
Matematiği sevmeyen birçok kişinin, para saymayı seviyor olması ne kadar da ironik.
Asla size güvenen birine yalan söylemeyin ve asla size yalan söylemiş birisine güvenmeyin.
Aldatmak kolay. Mühim olan sadık kalabilmek...
28 Mayıs 2014 Çarşamba
Belki bir gün bir yerde, seninle tanışırız diye, hiç kimseyi sevemiyorum aşkım. [Emre Tuncer]
#gecegece herkes romantik, herkes şair, herkes yakışıklı, herkes güzel... Sep
Kamyon şöförü fren basmaya gerek yok koşacak; Yaya koşmaya gerek yok fren basacak diye kaçımız düşünmüyoruz ki.
Karşılığı olmayan her duygunun sahibi sensin.Karşılığı olan duygular ise zamanla karşılıkla varolmaya alışırlar.İşte o andan sonrası kölelik
Kalbinizin ısınmadığı insanlardan uzak durun. [Hz. Ömer] ,
Unutma, sen sana özelsin. Peki neden kendini değmeyecek birileri için basitleştiresin? Sırf bu yüzden kavga bile etmemelisin.
Bayram telaşı arasında, yeni doğan yeğenimin(Berrin) sevincini yaşarken, amcamın(İbrahim Tuncer) vefatı ile sarsıldık. İşte dünya hali ":(:"
Miss Turkey 1997'nin Blendax Güzeli İsyan Etti: “Yeter senelerdir şampuan gönderdiğiniz... Allah belanızı versin bi dizi teklifiyle gelmediniz...”
Türkiye’nin en güzel kızının belirlendiği Miss Turkey 2014 dün gece tüm ülkeye bir kez daha büyük bir heyecan yaşatırken, 1997’nin tescilli güzellerinden Gizem Bade Aksoylar’ın (34) kapıları yumruklayarak yarışmanın yapıldığı salona girmeye çalışması geceye gölge düşürdü. Özel güvenlik ekiplerinin güçlükle kapıdan uzaklaştırdığı Aksoylar, yarışmacılara ve jüri üyelerine ardı ardına boş şampuan şişeleri fırlatırken, olaylarda yaralanan olmadı. Salon önünde bulunan magazin muhabirlerine yaptığı açıklamada, ortaya koyduğu eylemi açıklayan deneyimli güzel, “Ömür boyu yetecek şampuandan başka elime nah geçti arkadaşlar. Evet, koca bir nah... Ama ben o jüriye yedirmezsem saç kremlerini bana da Gizem demesinler” sözleriyle kararlılığını ortaya koydu.
“Düzenli olarak saç bakım ürünü yolluyorlar”
Gazetecilere yaptığı açıklama esnasında sık sık sinirlendiği gözlenen Gizem Bade Aksoylar, yaşadığı acı dolu yılları aktararak konuşmasına başladı. Tescilli güzel, “1997 yılında ben de girdim bu yarışmaya. Tuttular Blendax Güzeli seçtiler beni. O tarihten beri düzenli olarak evime saç bakım ürünleri yollanıyor arkadaşlar. Bir tane dizi teklifi yok, Allah için önde Hürrem Sultan yıkansın sen arkada şampuanla da olsa görün diyen yok. Akasya Durağı’nın bile bir bölümünde yıkanan kadın vardı ve o ben değildim...” sözleriyle aldığı ödülün hemen hemen hiçbir işe yaramadığını aktardı. Ödülün maddi yönüne de değinen Aksoylar, “Babam elimden tuttu sağolsun, Bostancı’da açık şampuan işine girdik. Malı bedava alıyoruz, ufak bir karla piyasaya sürüyoruz. Hiç olmazsa ev dönüyor” diyerek güzellik kariyerinde geldiği noktayı gözler önüne serdi.
‘Miss Shampoo of Universe’ deneyimi de hüsran oldu...
Yarışmanın hemen ardından Meksika’da düzenlenen Miss Shampoo of Universe’de ülkemizi temsil ettiği hatırlatılan tescilli güzel, yurtdışı tecrübesini de şu sözlerle aktardı; “Tabi, tabi temsil ettim orda da. Çeşitli ülkelerden gelen benim gibi 30 kadar şampuan güzeline ilk gün salon girişine serilecek kırmızı halıyı yıkattı şerefsizler. Ertesi gün de baktım organizatörün arabası kirlendi diye adam topluyorlar, kaçtım otelden”
Açıklamaları devam ederken güzellik yarışmasının dağıldığını fark eden Aksoylar, gazetecilerin yanından hızla ayrılmasının ardından jüri üyelerine yeniden şampuan şişesi fırlatmaya başladı. Dört özel güvenlik elemanının güçlükle olay yerinden uzaklaştırdığı Aksoylar’ın son olarak “Sizi bulacam lan, 1997 jürisinden o Hıncal’ı da bulacam, hepinizi şampuanla boğucam” şeklinde bağırdığı görüldü.
Diğer güzellerin hüzün dolu öyküleri...
Gizem Bade Aksoylar’ın durumu başta olaya tanık olan magazin muhabirleri olmak üzere herkesin adeta yüreğini dağlarken, akıllara eski güzellik yarışmalarının kayıp isimlerini getirdi. İşte geçmiş yarışmalarda derece elde etmelerinin ardından bugün kayıplara karışan diğer kimi güzellerin basına aktardığı hikayeleri;
Nesrin Tutar (Miss Turkey 1966 Ayçiçek Yağı Güzeli): O sene niye öyle oldu, dönemin şartları mı böyle gerektirdi bilmiyorum ancak 66'da Vita güzeli oldum ben. Sonra da zaten evime istiflediğim yağdan mı bilmem, kilo aldım. Bi yerden sonra da iyice salınca, güzellik müzellik de kalmadı doğal olarak...
Çağla Özbeğendi (Miss Turkey 2003 Jüri Özel Ödülü): Aslına bakarsanız bu konularda konuşmayı istemiyorum ama... Finallerden sonraydı. Telefon çaldı. Jüridenmiş kendisi, bana özel ödülü varmış. Neyse işte, sonrası malum... Allah belasını versin şerefsizin...
Türkan Aydanca (Miss Turkey 2014 1.si olduğunu iddia ediyor): Valla ben yarışma diye bir şeylere katıldım, hatta birinci de oldum ama ne yazık ki ekranlarda kendimi göremedim. Niye böyle oldu, sorumluları kim, emniyette hesap verirler umarım...
Nursen Koçulan (Miss Turkey 1979 Play-Off Güzeli): O sene ilk 4'e giremesem de, play-off'lara kalıp, elemeli güzellik yarışmalarında başarı elde etmiştim. Sağolsun o sayede bir iki filmde rol alıp, dünyalığımı yapmış oldum. Rabbime şükürler olsun...
Şermin Balık: (Miss Turkey 2005 İç Güzeli): Valla bana böyle baya taç da taktılar ama hala dalga geçtiklerinden şüpheleniyorum...
Birine çamur atmadan önce düşün ve sakın unutma; İlk önce senin ellerin kirlenecek... [Tolstoy]
Sana hayatımın en büyük pişmanlığını söyleyeyim: Aşık olduğum kadının gitmesine izin verdim. [Paul Thomas Anderson] Jul
Sorunun doğru cevabı, sorunun içindeki de dahil olmak üzere, 11'di. #BulBil etiketiyle birlikte bu cevabı ilk veren: @iEsentrk Tebrikler!
27 Mayıs 2014 Salı
"Hayatın en hüzünlü anı, sevdiğin insanın buna değmediğini gördüğün andır. Ve en büyük kaybın, ona harcadığın zamandır."
☑ İnsanların savaşı, çocukların kavgasına benzer; hepsi de anlamsız ve saçmadır. [Hz. Mevlana / Mesnevi - I,3435] Jul
Her şey boştur, insanlar hep aynıdır. Her şey geçmiştir. [Nietzsche - Also Sprach Zarathustra] Jul
Ağır bulutlar gibi, ağır yüreklerde sularını akıtınca rahatlarlar. #Rivarol Aug
Eşinin ve çocuklarının gözü önünde 7-8 polisin kemer ve jopla bir vatandaşı dövmesi nasıl bir adiliğin ürünüdür. "Halk için Emniyet" bu mu!
Dürüst olmak gerekirse, benden nefret eden kişilerden nefret edecek vaktim yok. Çünkü beni seven insaları sevmekle meşgulüm.
"Öpücük, strese bağlı hastalıkları önlemeye yardımcı olur." Jul
Mezuniyet Balosunda Ağır Bilanço: 77 İlişki Teklifine Red, 180 Adet Aç Karnına Sarhoş, 124 Kilo Sir Ağda...
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencileri, dün gece Çırağan Sarayı’nda mezuniyet balosu için bir araya geldiler. Kişi başı 190 dolar olan fiyatlara tepki olarak katılımın %96 ile sınırlı kaldığı gecede gençler doyasıya eğlenme fırsatı buldu. Gecenin ilerleyen saatlerinde sınırsız yerli içkiye kurban giden onlarca kişinin ertesi gün attığı toplam özür mesajı 324’e yükselirken; son olarak ikinci öğretimlerdeki Gözde’nin de eklenmesiyle balonun en güzel kızı sayısı şimdilik 27 sularında seyrediyor. Yetkililer, bu sayının daha da artmasından endişe ediyor.
“Oysa her şey ne güzel başlamıştı…”
Herkesin uzun bir süredir beklediği büyük gece, akşam sekiz sularında havuz başındaki şık kokteyl ile başladı. Bütün eğitim hayatlarını kot, t-shirt’le kantin köşelerinde geçiren bir grup erkek öğrencinin üzerlerindeki takım elbiseyle havuz başında nasıl durmaları gerektiğini bilememeleri yüzünden yaşanan gerginlik, ortama gecenin tek papyonlusu Çağlar'ın gelmesiyle birlikte yerini neşeye bıraktı. İlerleyen dakikalarda Çağlar’ın, havuz kenarındaki Baran’a yaptığı “tuttt-masaydım ehehe mehe” şakası ile gerçek eğlencenin startı da bir anlamda vermiş oldu.
Her geçen dakikada “aslında bunun da gideri varmış lan” sayısı arttı”
Daha önce bu kadar güzel olduğu fark edilmeyen onlarca kıza ev sahipliği yapan gecede “Ece’nin de aslında gideri olduğu” fikri, alkolün de etkisiyle ilerleyen saatlerde yerini “Neden olmasın, bir daha birbirimizi nerede görücez ki” sorusuna bıraktı. Gece boyunca erkek katılımcıların aslında gideri olan kız listesi kabardıkça kabardı. Buna karşılık, kızlar cephesinde "yalnızca arkadaş olarak görülen erkekler”in önemli bir kısmının bu geceden sonra "sonsuza dek yalnızca arkadaş olarak görülecek erkekler” listesine alındığı öğrenildi. Gecenin yankıları haber yayına hazırlandığı sırada halen sürerken, baloda öne çıkan bazı rakamlar ise şu şekilde:
Muhteşem balonun bilançosu
- Allık, far, kalem, pudra derken toplam 2.5 kilo kimyasal madde tüketildi.
- Tam iki futbol sahası büyüklüğünde bir alana sir ağda uygulandı.
- 234 adet mezun, takım elbisenin kendisine çok yakıştığını iddia ederek, bundan sonra her fırsatta takım kıyafetle gezme kararı aldı.
- Bu gece için toplam 340 kilo verildi.
- Kadınların sınırsız özen gösterdiği gecede, 144 erkeğin babasının köseleleriyle baloya geldiği tespit edildi.
- Yavuz Özbudak, yediği toplam 16 kanepe, iki ana yemek tabağı ve yedi duble içki ile verdiği parayı kurtaran tek kişi oldu.
- Sadece aç karnına içtiği için sarhoş olduğunu söyleyenlerin sayısı 180 kişiyi buldu.
- Geceye katılan 23 kişi yaptığına çok pişman olurken, sadece iyi niyetinden kaybedenlerin sayısı yine beklenenden fazlaydı.
- 2 ay önce "Yok yeeaa ben ne gelicem baloya maloya" diyen 114 erkek, sahnede kravatı başına bağlayarak "Hatayı ben en başında yaptım" şarkısını söylerken tespit edildi.
- Sınırsız yerli içkiye kurban giden yeni mezunlardan birisi de okulun gözde isimlerinden Esra’ydı. Baloya katılanların gecenin sonunda yaptıkları 400’ü aşkın telefon konuşmasında, Esra’nın hiç de tahmin ettikleri gibi bir kız olmadığı konusunda uzlaşıya varıldı.
- Bir daha birbirimizi nerede görücez ki diye ağlayan 44 kişi, ertesi gün balonun kritiği için farklı gruplar halinde istanbul’un çeşitli yerlerinde toplandılar.
- Gecenin öğrencilere maliyeti toplam 160.000 tl oldu.
Gözyaşınızı silmektense, sizi ağlatan insanı silin.
Kanaat et elindekine. Neyse halin şükret ama daha iyisini elde etme yolunda çalışmaya ve çabalamaya da devam et. Sakın vazgeçme! ,
İnsan seviyorsa kaybetmekten korkar. Kıskançlık da bir kaybetme korkusudur. Kıskanmıyorsa eğer, yeterince sevmiyordur. [Oğuz Atay] Sep
Olmuyor diye üzülme. Olduktan sonra üzülmek daha mı iyi?
26 Mayıs 2014 Pazartesi
Sabretmek, beklemek değil, gerekeni yapmaktan vazgeçmemektir.
Üzgünüm ama ben, sa e aklına geldikçe konuşabileceğin birisi değilim.
"Hayat merdivenlerini çıkarken, insanlara iyi davranalım. Çünkü inerken gene aynı insanlara rastlayacağız." -
"Hep korkarız yalnızlıktan ama bil ki yalnızsan; Yalancı arkadaşların, iki yüzlü dostların ve çekip gidecek bir sevgilin olmaz."
Aldatanı aldatmaktan bir zevk alabilirsin; ama seveni aldatıyorsan, karaktersizsin. [W. Godlam] Jul
"Bütün bir geceyi uykusuz geçirmene sebep olan şeyleri bir nefeste anlatamazsın; Önce içine atarsın, sonra da susarsın…"
Ölmek nedir bilemezsin. Çünkü sen, dünyalar kadar sevdiğin biri tarafından hiç terk edilmemişsin.
Senle olsa iyiydi ama olmadığı daha iyi oldu.
Bir kadın "sen bilirsin" diyorsa, aslında "sen bilirsin kimin bileceğini" demek istiyordur; tuzağa düşmeyin.//\\
25 Mayıs 2014 Pazar
"Kötülük yaptın mı kork, çünkü o bir tohumdur. Allah yeşertir, karşına çıkartır..." /Mevlana/
Salak yerine konmak yok artık! Herkese hak ettiği neyse o... Jul
Şeytana aşkla bakınca onu melek sanırsın. [Sadi Şirazi]
Sus diyorlar ama susunca da hiçbir iş beceremiyorlar... Jul
"Dost sanma şanlı vaktinde dost olanı. Dost bil gamlı vaktinde elinden tutanı."
Marangoz değilim ki; yalancı pinokyoları yontarak adam edeyim..
Hayat, bana zor; bize kolay. [Emre Tuncer]
"Sen benden daha iyilerine layıksın diyen sevgili; O zaman bul tanıştır öyle git."
Terk Eden Sevgilisine Haddini Bildirmeye Kararlı Genç Kız, Facebook'ta Terör Estirmeye Devam Ediyor
Bahçelievler Lisesi 3. sınıf öğrencisi Vildan Yaktuğ (17) ile erkek arkadaşı Demir Sural (19)'ın ani ayrılığının yankıları sürerken, sevgilisi tarafından beklenmedik bir Facebook durum güncellemesiyle terkedilmeyi bir türlü hazmedemeyen Vildan Yaktuğ paylaşımlarıyla Facebook'ta terör estirmeye devam ediyor. Demir'in yalvararak kendisine geri dönmesi için bir taraftan arkadaşlarıyla strateji geliştirme toplantılarına devam eden genç kız, bir yandan da Facebook'ta gönderme içerikli sözler paylaşarak listesindeki 734 kişinin sabrını sonuna kadar zorluyor.
İlk tepkisini özel mesaj yoluyla verdi
Kısa bir süre önce Demir'in ortada net bir sebep yokken ilişki durumunu "single" yapması ile başlayan süreç, hem Vildan hem de Facebook'undaki yüzlerce arkadaşı için oldukça yıpratıcı bir hale geldi. Hayatının aşkı olduğuna inandığı ve yaklaşık 5 hafta kadar mutlu bir beraberlik yürüttüğü Demir'in şok durum güncellemesiyle yıkılan Vildan Yaktuğ, yaşananlara ilk tepkisini eski sevgilisinin "single" olmasını beğenen 12 kişiye özel mesaj atarak gösterdi.
Gönderdiği mesajlara "canım yha, inan Demir bunu neden yaptı ben de bilmiyoum.. sen yine de bi kendisiyle konuşmayı dene :((" dışında kaydadeğer bir yanıt alamayan genç kız, bundan sonrası için yol haritasını belirlemek üzere kurmaylarıyla (Buse, Sinem, Ceren ve Gamze) sık sık havasız genç odasında bir araya gelerek durum değerlendirmesinde bulunuyor.
"Bekle ve Facebook'ta ileti paylaş politikası"
Özenle seçilmiş 3. sınıf romantik şarkılardan oluşan playlist eşliğinde gerçekleştirilen uzun müzakerelerde Demir'i kıskandırmak, Demir'i biriyle kıskandırmak ve Demir'i en yakın arkadaşıyla kıskandırmak seçenekleri masaya yatırılırken, genç kızlar şimdilik "Bekle ve Facebook'ta ileti paylaş" politikasında karar kıldılar. Gönderme içerikli söz ve şiirlerle genç adamın beynine “Evet yaa kız çok haklı, ben ne büyük bir eşeklik yapmışım onu terketmekle” fikrini empoze edeceklerinden emin olan Vildan cephesi, dışarıdan gelen “Boşversenize yaaa, kimsenin bi tarafını kaldırmaya lüzum yok” şeklindeki telkinleri ve eziklik suçlamalarını ise ısrarla reddediyorlar.
"Haklı davamın takipçisiyim"
Facebook'ta kardeşleri olarak görünen Buse, Sinem, Ceren ve Gamze ile yaptıkları detaylı analizler sonucunda en doğru kararı verdiklerine inandığını dile getiren Vildan Yaktuğ, Demir'le olan ilişkilerinin bitiş sürecini de şu sözlerle özetledi:
"En başta her şey çok güzel ilerliyordu. Haftasonu alışveriş merkezlerinde, haftaiçi ise okulumuza yakın parklarda geçen tutkulu bir ilişkimiz vardı. Fakat işte bir gün Demir beni okul çıkışından alırken, 'Askerlik de geliyor yavaş yavaş, 15 ay beni bekleyebilcek misin?' diyince anladım ben başıma gelecekleri. İçim bir cız etti. O zaman tabii 'Yok aşkitom, zaten benim en 2 sene üniversite kazanacak halim yok. Sen git gel, ben daha anca dershanede olurum.' falan demiştim ama daha bu soruyu sorduğunun üçüncü gününde bi de baktım şak diye 'single' olmuş. Ama yani herkes rahat olsun, bu kadar kolay değil bu işler. O çocuk kapıma kadar gelip, köppek gibi özür dilemezse benim de adım Vildan değil. Kimse merak etmesin, ben ve kankilerim bu haklı davamızın sonuna kadar arkasındayız. Gerekli bütün mesajlar, göndermeler, şiirler, özlü sözler falan ne varsa yapılıyor... Yapılacak..."
"Mevlana çok iyimser"
"Kimse vazgeçilmez değildir, vazgeçtiklerim bunu iyi bilir!!", "Yüz verip adam ettiysem, sıfırla çarpar yok ederim...", "BeN MevLanA DeğiLiM AdAm oL ÖyLe gEL!!!" şeklindeki iletileriyle daha ilk günden duruşunu çok net ortaya koyduğunu ifade eden liseli genç kız, paylaşımlarında genel olarak günümüz şair, yazar ve müzisyenlerinden beslendiğini kaydetti. Mevlana'nın bu gibi konularda fazla iyimser ve hoşgörülü yaklaştığını da sözlerine ekleyen Yaktuğ, "Yani tamam büyük bir insanmış ama şu aralar beni handikaplı duruma düşürmekten başka bir şeye yaramayacaktır. Açıkçası benim çizgim Can Yücel, Paul Auster, Demet Akalın ve bazı asi amatör şairlere daha yakın." diyerek, ortalama 12 dakika 43 saniyede bir güncellediği durumunda sert ifadeleri tercih ettiğini açıkladı.
Son olarak, eski sevgilisi Demir'in göndermeleri sayesinde yaptıklarından pişman olup, ayaklarına kapanana kadar tavrını net bir şekilde sürdüreceğini tavizsiz bir surat ifadesiyle vurgulayan acılı genç, “Peki dönmezse, onu silip engelleyecek misiniz?” şeklindeki bir soruyu ise “Ne alakası var?” şeklinde yanıtladı.
Bir kadına hak ettiği değeri verirsen, mükafatın hak ettiğinden fazlası olur. Çünkü cömertlik kadının doğasında vardır. Aug
Bende bilirdim "gitme" demeyi; ama morgta yatan bir cesede "kalk gidiyoruz" demek gibi birşey olurdu bu...
Gözyaşınızı silmektense, size ağlatan insanı silin.
Gerek yokken yanındalar, ihtiyacın olduğunda uzakta. Unutma ki, kimi hayatına girdiğinde hayatını aydınlatır, kimisi çıktığında... [Tolstoy]
24 Mayıs 2014 Cumartesi
sevgilisi yüzünden arkadaşlarıyla görüşmeyi kesenler neyse de, arkadaşları yüzünden sevgilisiyle görüşmeyi kesenler var ki, Allah düşürmesin
"Ne kadar okursan oku; Bilgine yakışır şekilde davranmıyorsan, cahilsin demektir
uyumak ısteyıpde uyuyamamak ne beter bırseymıs..
Öyle bir 'Yâr' sev ki evladım; elinde su tasıyla, iftarı bekleyen oruçlu gibi beklesin seni.. #MevleviSözü /
" 'Isyanlardayim' dedi. Hayir, 'imtihanlardaydi'. Fark etseydi, kurtulacakti."
Galiba bu sefer yalnızlıktan kuruyor dudaklarım. [Emre Tuncer] Aug
23 Mayıs 2014 Cuma
keşke bir zamanlar sevdiğim benim yanlızlık çektiğim kadar yanımda olsaydı da yeterdi..
Bana 'ışık hızı' nedir? diye sorsalar; cuma gününden pazartesi gününe geçiş anı der, konuyu kapatırım.
Elemtere fiş , kem gözlere şiş, üzerlik çatlasın, nazar eden patlasın. [Nazar Değmesin!] Jul
"Dünyada yaşayan 6 milyar insan, 6 milyar ruh var. Ve bazen ihtiyacımız olan, içlerinden sadece biri."
Madem anneni bu kadar çok seviyorsun: Sana hediye ettiği hayatı adam gibi yaşamaya bak. [Al Beni - KARAPAKS]
"Atatürk Malatyalı mı?" Sorusuna cevap: Atatürk Konyalı! http://t.co/elaqrLSwS6 Aug
Affetmek falan hikaye. En iyi intikam tınlamamaktır.
O sana gelmiyorsa, yol olup sen ona gideceksin.Yaradan kavuşmanızı istemese hiç düşürür müydü aşkı yüreğine ?
22 Mayıs 2014 Perşembe
Bir dilek tut, seni mutlu günlere hapse ek... Sep
Merak edenler için, ben manzaralı yiğenim! [Resme bakanlar lütfen en az bir adet "Maşallah!" desin. ;) ] http://t.co/wru3MZbKij
"Yapılan bir araştırmaya göre, çikolatalı ve pasta, kadınları erkeklerden daha çok mutlu ediyormuş."
"Önemli olan iç güzelliği abi..." diyen arkadaşım; unutma! "bok"ta içerde ki güzelliklerin birleşmesi ile meydana gelip dışarı çıkıyor...
Aşık olmamışsındır, sana öyle geliyordur. Aşık olsan duramazdın.
Bağışlaya bağışlaya öldü bağışlamanın mutluluğu; kendi bolluğundan bezdi erdemim! [Friedrich Nietzsche] Aug
Soma'nın Ardından Nükleer Santrallere Yoğunlaşmaya Başlayan Türkiye'ye Komşu Ülkelerden Jest: “Aman abi aman. Zahmet etmeyin, biz size veririz bedava enerji”
Soma’da yaşanan kömür madeni faciasının ardından Türkiye’nin nükleer santral konusuna hız verme ihtimalinin artması komşu ülkeleri harekete geçirdi. Yunanistan, Bulgaristan, Gürcistan, Rusya, İran, Irak ve Suriye’nin oluşturduğu ‘Türkiye’de Nükleere Hayır Platformu’ ilk toplantısını gerçekleştirmesinin ardından, içinde Türkiye’ye bedava enerji sağlanmasının da bulunduğu ilk öneri bildirgesini yayınladı. Platform, kuruluş amacını “Durduk yere ölmeyelim şimdi” olarak açıklarken, Türkiye’ye olan yaklaşımda da “Siz beceremezsiniz lan o işi” yerine “Aman ne gerek var o kadar zahmete” gibi mümkün olduğunca ürkütmeyecek bir tutumun izlenmesine karar verdi.
“Facia daha büyük olabilirdi”
Bulgaristan’ın başkenti Sofya’da toplanan platform adına ilk açıklama Yunanistan Enerji Bakanlığı Dış İlişkiler Müsteşarı Georges Solivras’tan geldi. Öncelikle Türkiye’de yaşanan Soma felaketi için başsağlığı dileyen Solivras, “Yeni Soma’lar olmasın. Hele hele bunun nükleerlisi katiyen olmasın, tek çabamız budur. Söz konusu olan Türkiye arkadaşlar, ateşle oynuyoruz resmen. Hesaplamalarımıza göre Soma’da 300’den fazla ölü veren ülke nükleer patlamada bizim böyle Selanik’i, Kavala’yı falan komple uçuruyor valla” sözleriyle daha büyük bir facianın ucuz atlatıldığını dile getirdi.
Türkiye’ye coğrafi açıdan yakın ülkeler olarak konu ne zaman nükleere gelse tatlı bir telaş yaşadıklarını kaydeden Yunanistan temsilcisi, “Sizinkiler nükleer diyecek diye geceleri uyuyamıyorum, Taner Yıldız açıklama yapacağı zaman Olympiakos-Panathinaikos maçının yarısında çıkmışlığım var. Sık sık Bulgar meslektaşımla buluşup, dertten içiyoruz yemin ederim” sözleriyle artık bu duruma daha fazla sessiz kalamadıklarını vurguladı.
Rusya devrede...
Yunanistan sözcüsünün ardındansa platformda Rusya’yı temsil eden Enerji Bakan Yardımcısı Aleksey Zavarov söz aldı. Platforma üye ülkeler arasında enerji açısından en gelişmiş durumda kendilerinin bulunduğunu kaydeden Zavarov, bu noktada hiçbir yardımdan kaçınmayacaklarını kaydetti. Türklerin tarih boyunca her zorluğun üstesinden gelmiş, her şeyi başarmaya muktedir bir millet olduğunu vurgulayarak “İsterlerse nükleer santrali yarın yaparlar, yarın! Millet olarak böyleler... Fakat ne lüzumu var?” diyerek Türk insanına nasıl yaklaşılması gerektiği hususunda adeta ders veren Bakan Yardımcısı açıklamalarını şöyle sürdürdü;
“Buradan Türk dostlarımıza sesleniyorum. Şimdi durduk yere o kadar tesis, o kadar işçi ne gerek var ya? Biz boşuna mı komşuyuz? Tamam kara sınırımız yok ama Karadeniz’den komşuyuz biz. Bir kayık mesafesi, bir balık yüzüşü mesafesi, Allah korusun bir nükleer patlama olsa anında ölme mesafesi... Bakın, koca Rusya olarak biz her türlü güce, enerjiye sahibiz. Bunu bir evlilik gibi düşünün, bizi dünürünüz kabul edin. Enerji bizden, yatak odası takımıyla beyaz eşyalar sizden... Ehehe... Valla gelin ikna olun, biz Rusya olarak Çernobil’den beri bıktık nükleer işinden. Siz dışarıdan görmüyorsunuz ama kuyruğu çıkan bakanımız, afedersiniz senelerdir yeşil renkte pisleyen milletvekilimiz var”
İlk hibe toplandı
Yapılan konuşmaların ardındansa toplantıya katılan ülke temsilcileri Türkiye'ye nükleer harici bir enerji türüne yatırım şartıyla göndermek üzere aralarında 100.000 Euro'ya yakın bir meblağ topladı. “Öyle az gibi durduğuna bakmayın, bu üstümüzde olan. Bunun daha devamı gelir” ifadelerini kullanan Rus Enerji Bakan Yardımcısı Zavarov, Türk dostlarına bu parayla ilk etapta jeneratör almalarını tavsiye etti.
Son olarak tüm uyarılara rağmen Türkiye'nin santral kurmada ısrar etmesi durumunda başka alternatif planlara yöneleceklerini ifade eden Aleksey Zavarov, “Yani bunu yapmayı hiç istemiyoruz ama öyle bir durumda Türkiye ile olan sınırları tüm ülkeler bi 200 km içeri çekecek. Ordan Gürcistan başlar çekmeye, biz burdan kutba doğru kayarız. Araya bi boşluk koyarsak, Türkiye de rahat eder, biz de rahat ederiz belki” diyerek, her türlü ihtimali masaya yatırdıklarının altını çizdi.
Sakın pes etme. Sabret! An gelir, "bir kişi, bir hediye, bir sebep..." sana hayatın ne kadar güzel olduğunu hatırlatır.
Kim bilir kaç kişi ayrı yataklarda, birbirine sarılarak uyuyordur. [Özdemir Asaf]
Çıkmadık candan ümit kesilmez. #yasiyorum http://t.co/Khl8UwjweH Aug
"Beni sev ya da benden nefret et, ikisi de benim yararıma.. Seversen hep kalbinde olurum, nefret edersen hep aklında."
21 Mayıs 2014 Çarşamba
"Aranıza biri girdiyse, biriniz sıkı sarılmamış demektir."
Hadi uyumayanlarla küçük bir oyun oynayalım.İlginç bir soru sorayım ve sizlerde #bulbil etiketiyle cevaplarınızı gönderin.İlk bilen RTlensin
İki kişi arasında öyle bağlar kurulur ki bazen, başka birinin ona sahip olup, onunla mutlu olabilme ihtimali bile çılgına çevirir..
"Sevmediğim bir şeyi seviyor gibi yapabilirim. Zor olan; Sevdiğim bir şeyi sevmiyormuş gibi yapmak."
Sana dokunurken yanıyor parmaklarım. Aug
20 Mayıs 2014 Salı
Heyecan dorukta.. @tvem studyolarına geldik. Şimdi sıra canlı yayında.Saat 14:00'te @guvendikelif ile hoş bir sohbet bizi-sizi bekliyor. Sep
Sırf sen, "merhaba" de diye bekliyorum. Bekliyorum, bekliyorum, bekliyorum, bekliyorum... Aug
İnsanlar ne kadar zeki olursa olsun, sevdiği kişinin bir sözüne kanacak kadar aptaldır aslında. [Jean Christophe]
Başlangıcı olduğun cümlenin, noktasını da sen koymalısın.
Yazık! Deniz dolusu sevdada yüzmek varken, bir kaşık aşk ile doymaya çalışıyorsun. [Emre Tuncer] ,
Sert bir rüzgara benzer sevdam. Değerini bileni uçurur, bilmeyeni üşütür. Jul
19 Mayıs 2014 Pazartesi
Şu dakikalar senin için bir fırsat. Koy aklındaki sıkıntıya son noktayı ve kafandan at. Yeni ve güzel düşüncelere yelken aç.
Boz sessizliğini ve bir selam ver. Ancak böyle kaybolur yalnızlık, ancak böyle aydınlanır karanlık.
15 Mayıs 2014 Perşembe
En büyük kötülük: http://t.co/yK3lQGuV0p Aug
Git ya da kal benim için farketmez. Çünkü zamanla anladım ki; Varlığı bir şey kazandırmayanın yokluğu bir şey kaybettirmez... [Bob Dylan]
O benim en büyük hatamdı. Ama aynı zamanda aldığım en iyi dersti.
En güzel müzik bile uykudayken çaldığında karga sesi gibi gelir...
Erkek çözdüğü kadına aşık olur, kadın ise çözemediğine
Vazgeçme hayallerinden. Özellikle de onları hak ettiğini düşünüyorsan.
Birşey size gönülden verilmişse alınız. Veren el alan elden hayırlıdır.
Tercihlerini öyle bir belirleyeceksin ki, kazandığın şeyler, kaybettiklerine değecek. Yoksa en önemlisi, harcadığın zaman bile boşa gi ek.
Öfkeli olduğunuz her dakika altmış saniyelik mutluluk kaybedersiniz.
14 Mayıs 2014 Çarşamba
"Tabağına yiyebileceğin kadar yemek, hayatına sevebileceğin kadar insan al; İsrafın lüzumu yok."
Kendime yalan söylediğimden beri, kimseye güvenmiyorum. [Çingeneler Zamanı] Jul
İnsan, özledikçe gerginleşiyor. Hatta sırf bu yüzden özlediği insanı bile kırabiliyor.
Ancak "şimdi"ye hakimiz; "şimdilik beklemek" değil, "şimdiden başlamak" gerekir. [P. Safa] Aug
İnsanlar ikiye ayrılır; yanınızdakiler ve aklınızdakiler. [Marlynn Longston]
⌛ Ölüm hayatta büyük kayıp değildir. Asıl büyük kayıp, yaşarken içimizde ölenlerdir. [Robin Sharma] Jul
Kişi sevdiklerini Allah'a emanet ederse onu bir daha görmeden ölmezmiş. Öyleyse Allah'a emanet olun twiter halkı
"Bir tırnağı kırıldı diye 9 tırnağına birden kıyabilen bir kızın, kalbi kırıldığında neler yapabileceğini siz düşünün..."
Aşık olmak için vakit yok. Hemen sev beni. Aug
Üzülme değmez sözünü duymaktan sıkıldım artık. Değmeyenlere üzülmüyorum ki ben, üzüldüğüm şey değmeyenlere yüreğimin değmiş olması"
Atatürk'ün Japonya'da inşaa ettirdiği bu camii, Dünya üzerinde her gün ilk ezanın okunduğu camiidir: http://t.co/2xJeIigpvp
13 Mayıs 2014 Salı
artık bana düşen, güzelce sabretmek.."
Geçmişi unutmaya çalışmak değil, geçmişi kabullenmeye çalışmak gerek...
Unutma, sen sana özelsin. Peki neden kendini değmeyecek birileri için basitleştiresin? Sırf bu yüzden kavga bile etmemelisin.
Özel okul ile normal okulun farkı? http://t.co/qRaBYk0Auk Aug
"Yoksulluğu anladık da, sevmek neden kıt kanaat?.. Yoksa yürekler mi yoksul? Kimler biçmiş Aşk'a fiyat?" /Mevlana/
İki kişinin bildiği sır değildir! #adamindibi http://t.co/sayGvIuWmp Aug
Gururun ¨İmkansız¨ dedi. Tecrüben ¨Riskli¨ dedi. Mantığın ¨Anlamsız¨ dedi. Kalbin ¨Denemeye değer¨ dedi.
Bazı insanlar ucuz çamaşır suyu gibidir, insanı yıpratmaktan başka bi' işe yaramazlar
Gönlüme girmene lafım yok.. Ama malumdur ki, karga gül bahçesinde gezmekle bülbül olmaz! Bilesin sende."
12 Mayıs 2014 Pazartesi
"Trafikte; Sizden yavaş gidenlerin aptal, hızlı gidenlerin ise manyak olduğu düşünülen bir dünyada, normal insan bulmak imkansız."
...ve günün birinde, bu acıları hiç yaşamamış olmak adına, sevdiğin kişinin hiç varolmamış olmasını dilersin. [Batman Begins] Jul
''Uzun süreli bir ilişkinin sırrı: Üç maviden uzak durun. Facebook, Twitter ve Skype.''
Büyük mutluluklar, zor ve yorucu başlangıçları sever. [Emre Tuncer]
"Sen şimdi uyuyorsun ya; Yastığını kıskanıyorum, bilemezsin...."
Ayrılık kaçınılmaz bir sondur, kimse istemez ama gereklidir. Çünkü hayat olduğu gibidir; olması gerektiği gibi değil. #Osho Sep
Meşgul olmak yetmez. Karıncalar da meşguldur. Asıl soru, neyle meşgul olduğunuzdur. [Henry David Thoreau] Sep
Öyle biri olmalı ki , onunla paylaştığın her anı, su içermişcesine ihtiyaçtan yaşıyormuşsun gibi hissetmelisin.
Soğumuş çay gibi dolmuşsa sevgilinin miladı, onu ne tekrar kaynatmak kurtarır, ne de şekerli tadı...
Daha önce, sen kadar güzel kokan bir rüzgar dokunmadı tenime... Sep
"Seni sen olduğun için değil, seninle birlikte olduğumda ben olduğum için seviyorum."
Benim telefonum, benim özelim. Uzak durun ondan!
11 Mayıs 2014 Pazar
"Ama birbirimize ait olduğumuz hissini bir türlü içimden atamıyorum."
Kızgınlığım geçer de; kırgınlığıma çare bulamadım. [Necip Fazıl Kısakürek]
Dikkat: Twitter'da çeşitli uygulamaları beğenip, üç beş takipçi elde edeyim derken, bilmeden takipçilerine porno site reklamı yapanlar var.
Ülke TV'de konuk olduğum yayını, zaman ayırıp izleyen herkese binlerce sevgiler ve teşekkürler. Aug
Geleceğimizin temeli öğrencilerimize, eğitim yaşantılarında başarılar dilerim. #ŞimdiOkulluOlduk Sep
twitter halkına bende katılmalıydım kapıdan gıremedık bızde bacadan cullandık
KOÇ Felsefesi: Dürüstlük ve doyasıya mutluluk
Emlakçı Tarafından "merkezi lokasyonda" Olarak Tanımlanan Evi Arama Çalışmalarında 3. Güne Girildi
İstanbul Bakırköy'de, emlakçı Nahit Önder tarafından merkezi lokasyonda ve meydana yürüyerek sadece 15 dakika uzaklıkta olduğu iddia edilen evi arama çalışmalarında 3. güne girilirken ümitler de yavaş yavaş tükeniyor. Halen muhtar, emlakçı, 2 harita mühendisi, 3 mahalle delikanlısı ve 1 greyder eşliğinde devam eden arama çalışmalarında net bir sonuç elde edilemezken, uzmanlar evin Bakırköy sınırları içerisinde olma ihtimalinin de gün geçtikçe azaldığı konusunda hemfikirler.
Ümitler tükeniyor
Geçtiğimiz pazartesi saat 14 sularında emlakçı Nahit Önder ve kendisine ev aramak üzere başvuran E.A, F.K ve A.G adlı öğrenciler tarafından başlatılan arama çalışmaları, ilerleyen günlerde mahalle halkı ve belediyeye bağlı profesyonel ekiplerin de katılımıyla daha geniş çaplı olarak yürütülmeye başlanmıştı.
Bağcılar sınırına kadar gelindi
Önder tarafından ilk başta verilen "Gençler, ev çok merkezi konumda, her yere yürüyerek gidip gelebilirsiniz" tarifinden yola çıkarak araştırmalarını Bakırköy merkezinde yoğunlaştıran arama ekibi, 3. günün sonunda Bağcılar Belediyesi sınırlarına yaklaşmalarına rağmen halen bahsi geçen eve ait bir ize rastlanabilmiş değil.
Emlakçının başta verdiği "Öğlene kadar çok güzel güneş alıyor" şeklindeki ifadeye dayanarak en azından giriş katta olduğu tahmin edilen evin, ilk günün sonunda zemin -2. katta olduğu ortaya çıkarken, Nahit Önder'in tutarsız açıklamalarından şüphelenen Belediye ekibi, eğitimli köpekler eşliğinde yürüttükleri arama faaliyetlerini semtte rutubet kokusunun en yoğun olduğu bölgelere doğru kaydırdılar.
Emlakçı: "Oralarda bir yerde olması lazım"
Arama çalışmalarının 3. gününde ekipte moraller iyiden iyiye bozulurken, suçlamaların odağındaki isim olan emlakçı Nahit Önder, daha önce evi en az üç dört öğrenciye gösterdiğinden kesinlikle emin olduğunu söyleyerek suçlamaları reddeti. "Gerçi o götürdüğüm arkadaşlardan sonra bir daha haber alamadık... Size bir şey söyliyim mi, aslında yani o evde bir uğursuzluk var zaten. Ev sahibi de biraz şey bir insan..." diyen Önder, olayın üzerindeki esrar perdesini daha da kalınlaştırırken, arama çalışmalarının sonucunu merakla bekleyen gençlere "Yaa aslında elimde çok daha iyi bir ev vardı ama ah işte 1 saat önce gelseydiniz. Neyse siz yine yarın falan bir daha uğrayın" demeyi de ihmal etmedi.