28 Haziran 2014 Cumartesi

Özlem Yurtseven'in Facebook'tan Gerçek Zamanlı Olarak Takip Edilen Aşk Hayatında Sezon Finali Heyecanı

Özlem Yurtseven'in Facebook'tan Gerçek Zamanlı Olarak Takip Edilen Aşk Hayatında Sezon Finali Heyecanı


Özel bir okulda İngilizce öğretmeni olarak çalışan Özlem Yurtseven'in (28), Facebook'taki paylaşımları sayesinde arkadaş listesindeki 317 kişi tarafından gerçek zamanlı olarak takip edilen aşk hayatı, televizyon dizilerini aratmayan bir sezon finaline doğru gidiyor. Önceki ilişkisi 14 ay önce sona eren Yurtseven'in (28), söz konusu dönemde yaşadığı yalnızlık, umut, hüzün, aşk, özlem ve hayal kırıklığı gibi duyguları ifade eden paylaşımları takipçilerinden yoğun ilgi görürken, son olarak paylaştığı "Giden gitmiştir, gittiği gün bitmiştir - Can Yücel" iletisine yapılan 64 yorumla birlikte heyecan doruğa ulaşmış durumda.


En sıkı takipçisi, ilkokul arkadaşı


Özlem'in sıkı takipçilerinden, Adıyaman Şükrü Güven İlkokulu'ndan sınıf arkadaşı Efruz Kocaalp, aynı zamanda bu heyecanlı dönemin en yakın tanıklarından. Özlem'i en son 2 sene önce ortak bir arkadaşının düğününde gören Kocaalp, "O düğün öncesinde de 15 sene boyunca hiç görüşmemiştik. Oradaki muhabbetimiz ertesinde çekinerek de olsa Facebook'ta arkadaş olarak ekledim kendisini. 2 kere mesajlaştığımız ve bir kere paylaştığım bir videoyu beğenen Özlem'le başka da bir münasebetimiz olmamıştı. Açıkçası yıllar sonra Facebook'ta bulduğum ve ilk hevesle bir mesajlaştıktan sonra, ortak hiçbir noktamız olmadığını farkederek uzaklaştığım diğer Facebook arkadaşlarımdan bir farkı yoktu benim için. Ta ki o aşk hikayesi başlayana kadar..." sözleriyle kendisini gerçek bir Özlem fanatiği yapan süreci özetledi.


"En başta Özlem'i engellemeyi düşünmüştüm"


Özlem'in yazdığı iletiler, anlamlı şarkı sözleri ilk başta Kocaalp'in hoşuna gittiyse de sonrasında olay hızla baygınlık verici bir noktaya gelmiş. "Açıkçası pek sağlıklı bir ruh halinde değildi o ara Özlem. Hatta bir çeşit manik depresyon yaşıyordu" diyen Kocaalp, şöyle devam ediyor: "Yarım saat arayla önce 'Bir dostu olmalı insanın' adlı Can Yücel şiirini paylaşarak yalnızlıktan bunaldığını belli ediyor, sonra coşup 'İlişkisi yok ama mutlu :)' diye bir gruba üye oluyordu. Bir melankolik Sezen Aksu şarkısı, bir atarlı giderli Demet Akalın şarkısı paylaşıyordu. Özlem'i engellemeyi hatta silmeyi düşündüğüm o günlerin birinde yaptığı kalp işareti ve sonundaki gülümseme bir anda olayı bambaşka bir boyuta taşıdı. Evet, galiba sonunda birini bulmuştu..."


Olaylar gelişiyor


Kalp ve gülümsemeden sonra, genelde yalnızlık temalı karamsar iletiler paylaşan Özlem'in profiline bir bahar havası hakim olurken, yakın arkadaşlarıyla ne hakkında olduğu anlaşılmayan gizemli yazışma ve gülüşmeler de Efruz Kocaalp'in merakının iyice artmasına neden olmuş. Bir ay kadar sonra Özlem ilişki durumunu değiştirerek "Hüseyin Kolatlı ile birlikte" yapınca esas oğlanımız da nihayet belli etmiş kendini. Kocaalp, gizem perdesinin aralanmasının ardından yaşananları ise şöyle anlatıyor:


"Allahtan profil fotoları kilitli değildi. Girdim uzun uzun inceledim. Allah için yani yakışıklı bir çocuktu ama her an Özlem'i aldatabilirmiş gibi bir tipi de vardı. Bu şüphemi kendime saklayarak gelişmeleri gün be gün takip etmeye devam ettim. Özlem daha sonra Hüseyin'in en yakın arkadaşı Mevlüt'ü arkadaş olarak ekledi. Belli ki arkadaşlarıyla tanıştırıyorlardı birbirlerini. Mevlüt'ün yaptığı yorumlar onun gayet efendi biri olduğunu gösteriyordu. Ama ne yalan söyleyeyim, daha ilk günden o çocukla Özlem arasında bir şeyler olacağı benim içime doğmuştu. Ben böyle şeyleri hissederim..."


Heyecan fırtınası


Özlem'in "ooooofffff" ve "!!!!!!!!!!" iletilerinde Mevlüt'ün hiçbir art niyet olmadan, sadece yakın bir arkadaş olarak ortamı sakinleştirmek adına yapması gereken yorumları yaptığını belirten Kocaalp, "erkeklerin hepsi aynı!!!" iletisinin ardından yaşananları ise şöyle anlatıyor: "Hüseyin'in vereceği cevabı ve olayın ne olduğunu merak ederken Mevlüt'ün 'bütün erkekleri bir tutma, Hüseyin'in yaptığına ben de kızdım' demesi olayları iyice çetrefilli hale getirmişti. Hüseyin ne yapmıştı ve Mevlüt'ün amacı neydi? Zaten fazla vakit geçmeden Özlem de ilişki durumunu 'İlişkim Yok" yapıverdi. Hemen girip Hüseyin'in de arkadaş listesine baktım: Evet Mevlüt artık o yoktu o listede. Peki ya şimdi ne olacaktı?"


Muhteşem final bu akşam


Özlem'in "İlişki yok" durumunu beğenenler ve yorum yapanlar sayesinde tek takipçinin kendisi olmadığını görerek mutlu olduğunu söyleyen Kocaalp, kendisiyle birlikte Özlem'in ilişki durumunu takip eden aşağı yukarı 300 kişi civarında sadık bir izleyici kitlesi olduğunu söylüyor. Şu an Hüseyinciler ve Mevlütçüler olarak bölünen takipçiler arasında zaman zaman sert tartışmalar yaşanırken, bütün gözler bu akşam yazacağı ileti için Özlem'in profiline çevrilmiş durumda. Kendisinin de bir Mevlüt taraftarı olduğunu gururla ifade eden Kocaalp, "Özlem'in bu akşam yazacakları gerçekten bir sezon finali niteliğinde. Hüseyin'le barışacaklar mı, yoksa yakın arkadaş Mevlüt Özlem'e açılacak mı, ya da Özlem hepimizi şaşırtacak mı merakla bekliyoruz" diyerek anlatıyor yaşadığı heyecanı


Okulların tatile girmesi ile pazar günü memleketine gideceği öğrenilen Özlem Yurtseven'in tatil boyunca Facebook hesabını kapatacağı söylentileri, bu akşamki iletinin önemi daha da artarken, tatil dönüşü olabilecekler üzerine sıkı takipçilerinin yaşadığı gergin bekleyiş devam ediyor.



23 Haziran 2014 Pazartesi

Balyoz Sanıkları, Türk Demokrasisine Tutuklanırken Ayrı, Tahliye Olurken Ayrı Hizmet Etmenin Gururunu Yaşıyor...

Balyoz Sanıkları, Türk Demokrasisine Tutuklanırken Ayrı, Tahliye Olurken Ayrı Hizmet Etmenin Gururunu Yaşıyor...


2010 yılında Balyoz Darbe Planı davası kapsamında tutuklanarak Türk demokrasisinin gelişmesine önemli katkıda bulunan bir çok üst rütbeli ordu mensubu, bu kez de geçtiğimiz günlerde haklarında verilen tahliye kararıyla demokrasiye hizmet etmenin haklı gururunu yaşıyor. Sanıklardan Kurmay Albay Muzaffer Partalı, cezaevi çıkışında yaptığı açıklamada "Açıkcası böyle bir başarıyı beklemiyorduk. İçeri de girsek dışarı da çıksak farketmiyor, ne yapsak demokrasiye hizmet oluyor. Bizim için de sürpriz oldu..." sözleriyle yaşadığı mutluluğu aktardı.


"Aynı yer aynı kadro olsun gene hizmet ederiz..."


Kurmay Albay Partalı, Silivri Cezaevi çıkışında ailesi ve sevenleriyle hasret giderirken, basın mensuplarına çarpıcı açıklamalarda bulundu. Yeni ve demokratik bir Türkiye yolunda tutuklanmasının ardından 4 yıl sonra bu kez daha yeni ve daha demokratik bir Türkiye için tahliye edilmesinin kendisi dahil herkes için sürpriz olduğunu ifade eden Partalı, şöyle devam etti:


"Bu mesleğe başlarken amacım ülkeme hizmet etmekti tabii ama benim aklımda daha ziyade ateşli silahlarla dosta güven düşmana korku salmak, yatıp kalkıp sürünmek gibi şeyler vardı. Bu şekilde hizmet etmek de güzel tabii de aslını isterseniz pek de bir şey yapmadım gibi geliyor. Gir dediler girdim, 4 sene yattıktan sonra çıkabilirsiniz dediler çıktım, o arada benim sayemde demokrasi gelişmiş. Biraz daha gelişecekse yine girer çıkarım ama aynı yer aynı kadro olursa daha iyi tabii..."


Apartman yöneticiliğinden daha faydalı


Ankara Balgat'taki evinde basın mensuplarını ağırlayan Emekli Tümgeneral Halit Teper ise, emeklilik döneminde ülke demokrasine hizmet etmenin ayrı bir şans olduğunu dile getirdi. Teper, "Genelde bizim mesleğin emeklileri en fazla apartman yöneticisi olarak ülkeye hizmet etme imkanı buluyor. Önemli bir bölümümüz de maalesef Fenerbahçe Orduevi'nde okeye terk ediliyor. Bu tip yöntemlerle o insanlar da demokrasimize kazandırılabilir bence. Cezaevi'nde hayatını kaybeden olursa o da şehit kontenjanına yazılır. O yaştan sonra bir daha nerde gelecek öyle bir şans?" sözleriyle uygulamadan duyduğu memnuniyeti vurguladı.


Ak Parti: "Biz bile farkında değiliz..."


Konuyla ilgili olarak hükümet kanadından ilk açıklama ise Ak Parti basın sözcüsü Hüseyin Çelik'ten geldi. Çelik, 12 yılda darbelerle mücadelede önemli tecrübeler edindiklerini belirterek "Böyle söyleyince biraz saçma gelecek biliyorum ama askerler tutuklanırken ayrı, salıverilirken ayrı demokrasi mücadelesi verdik. Vermişiz yani... Biz bile farkında değiliz artık, bazı şeyler refleks haline geldi demek ki" derken, ileri demokrasi mücadelesinde uyguladıkları "bi gir çık yapalım" sisteminin dünyaya örnek olduğuna dikkat çekti. Çelik, şu an için ortalama 4-5 yıllık bir tutukluluk süresiyle bu demokratikleşmenin sağlandığını belirtirken, bu süreyi kademeli olarak önce 12 aya, ardından 5.5 aya indererek demokrasi yolunda daha seri adımlar atılacağını da sözlerine ekledi.


Genelkurmay'dan olumlu adım


Gelişmelerin ardından resmi internet sitesinden bir açıklama yayınlayan Genelkurmay Başkanlığı da, bundan böyle kışlalarda verilecek disiplin koğuşu cezalarının suç ne olursa olsun hükümete karşı darbe girişimi kapsamında değerlendirilmesi için gereken çalışmaların başlatıldığını duyurdu. Yeni uygulamayla, halk arasında "disko" olarak da bilinen cezaya çarptırılan er ve erbaşların koğuşta kaldıkları sürede de vatana hizmet etmeye devam edecekleri vurgulanırken "Bu sayede ordumuzdaki en alt rütbeli askerimiz bile elinden geldiğince demokrasiye bir tuğla koymuş olacak. Artık 3 gün olur 1 hafta olur neyse..." ifadelerine yer verildi.



22 Haziran 2014 Pazar

Seni aramıyor seni sormuyorsam, demek ki çok da umrumda değilsin

Seni aramıyor seni sormuyorsam, demek ki çok da umrumda değilsin June 22, 2014 at 10:30PM

Komşularını gerçekten seviyorsan WiFi'ne(Wireless Modemine) şifre koyma. [Bir düşün bakalım komşularını gerçekten seviyor musun?] Jul

Komşularını gerçekten seviyorsan WiFi'ne(Wireless Modemine) şifre koyma. [Bir düşün bakalım komşularını gerçekten seviyor musun?] Jul June 22, 2014 at 08:30PM

Yaklaşan Almancı Akını Öncesi Türkiye Bu Kez Gerçeği Açıkça Söylemeye Kararlı : “Sizde bizi sinir eden bişeyler var”

Yaklaşan Almancı Akını Öncesi Türkiye Bu Kez Gerçeği Açıkça Söylemeye Kararlı : “Sizde bizi sinir eden bişeyler var”


Yazın gelmesi ve okulların tatile girmesiyle birlikte Avrupa’dan gelecek olan gurbetçileri karşılamaya hazırlanan Türkiye, bu kez gerçeği tüm çıplaklığıyla dile getirmek için tek ses tek yürek oldu. Vatandaşlardan gelen yoğun talebi değerlendiren Kültür ve Turizm Bakanlığı, senelik izinlerini Türkiye’de geçirecek olan gurbetçi vatandaşlarımıza yönelik hazırlanan bir bildiriyi bu sabah düzenlenen bir basın toplantısıyla duyurdu.


Kültür ve Turizm Bakanlığı müsteşarı Ferit Kurtel tarafından basına duyurulan bildiride özellikle Almancı vatandaşlarımız muhatap alınırken, Türkiye’nin yıllardır ayıp olmasın diye açıkça dile getiremediği, içine attığı birçok mesele de samimiyetle dile getirildi.


İşte o bildiriden bazı satır başları:


“Değerli gurbetçi kardeşlerimiz, özellikle Almancılar,


Yıllardır yurt dışında, gurbet elde çalışarak ülkemize hatırı sayılır miktarda döviz kazandırdınız, kazandırıyorsunuz. Öncelikle bunun için bir kez daha teşekkür ederiz. Çok makbule geçti. Ayrıca şimdi artık pek bir anlamı kalmamış da olsa, senelerce sizin getirdiğiniz çikolatalar, walkman’ler, VHS videolar sayesinde birçok vatandaşımız da Avrupa’nın nimetleriyle ilk kez tanışma şansını yakaladı. Onun için de eksik olmayın gerçekten.


Bütün bunları söylüyoruz ki nankörlük ettiğimiz düşünülmesin. Bize kazandırdıklarınızın farkındayız, hakkınızı teslim etmiyor değiliz. Lakin şu var değerli Almancılar: Çok açık konuşmak gerekirse yani, nasıl desek tam da bilemiyoruz ama biz Türkiye’de yaşayan vatandaşlar olarak size epey bir süredir biraz gıcık oluyoruz. Açıkçası sizi pek sevmiyoruz, seviyor görünenler de yarı hor görme, yarı kıskançlık hissi içerisinde. Size tam anlatamıyoruz o hissi şu an... Bi görmemişlik mi desek, bi şey var sizde tam adını da koyamıyoruz. Neyse, durum bu yani. Şimdi yanlış anlamazsanız senelerdir içimize dert olan birkaç husus var onları dile getireceğiz:


Bir kere burada biz dururken, sizin istediğiniz gibi elinizi kolunuzu sallayarak seyahat edebiliyor olmanıza çok büyük gıcık oluyoruz. Göz var izan var, elimiz yüzümüz sizden düzgün. İki çift laf etmekse, muhabbetin kralı bizde. Hayır yani, sırf sizin yüzünüzden vize alıp Avrupa'ya gidebilsek bile bize de bir acayip bakıyorlar. Artık orada biz yokken napıyorsanız, Almancı olmadığımızı anlatmak için kırk takla atıyoruz.


Bir de o saçın sakalın, o kıyafetin hali ne öyle değerli Almancılar? Almanya’da kimse ikaz etmiyor mu sizi ‘Abi böyle olmaz, komik görünüyor’ demiyor mu? Sonra 'Vay efendim Türküz diye Müslümanız diye Alman bizi hor görüyor!’ Hadi Neonazisini falan geçtik ama yani normal Alman da haklı bir yerde arkadaşlar. Durmadan beyaz body’le, fener alayı gibi fosforlu spor ayakkabıyla dolanan adamı hor görmesin ne yapsın? Ki yani Almanlar büyük ihtimalle dünyanın en çirkin giyinen milleti, düşünün artık. Lütfen şu görünüşünüze bir çekidüzen verin yahu. Bak kaç nesil oldu, artık bunu da biz söylemeyelim size...


Aslında mesele cahil olmanız falan olsa neyse. Zaten bizim burada da o açıdan durum çok parlak değil. Yalnız sizde, artık nispeten daha iyi para kazandığınız için midir, Avrupa görmüş olmaktan mıdır nedir bir de lüzumsuz kibir gibi bir şey var o cehaletin üstüne. Esas ona çok gıcık oluyoruz galiba. Hele o kendi aranızda Almanca konuşurkenki ‘Batı Avrupa Medeniyeti benim omuzlarımda yükseliyor’ havanız yok mu, o iyice deli ediyor bakın. Bir de iki lafın arasına lüzumsuzca sokuşturduğunuz Almanca sözcükler var tabi. O ‘ah zoo’ ne gözünüzü seveyim? Kaç sene oldu, kaç sene dalga geçtik, hala anlamadınız.


Aksanınıza falan bir şey demiyoruz bakın. Hatta onda bir sevimlilik olduğu bile söylenebilir ama yani o aksanla şarkı söylemeye kalkmak? Ne olduğu da belli değil, arabesk rap map karışık bir şeyler. Bakın yıllar önce Cartel’i çıkardınız bağrınızdan. Biz de çok sevdik, bayıla bayıla dinledik söyledik, eyvallah çok teşekkür ederiz. Ama ondan sonra gelenlerin hali ne değerli Almancılar? Sizden görüp burada da MC Hüseyinler, Yaralı Staylalar falan türedi, yok yere Youtube’da aleme rezil olduk. Lütfen o işi de bırakın artık. Dikkat ettiyseniz İsmail YK konusunu hiç açmıyoruz bile. Çok ağır konuşacağız çünkü bir başlarsak.


Son olarak birkaç husus daha var onları da belirtelim hazır laf açılmışken: Birincisi o arabaların çoğunun kiralık olduğunu biliyoruz. Böyle şeylere hiç gerek yok inanın. İkincisi, anladık orada bira 1 euro bile değil. Napalım burada pahalı işte. Şimdilik aklımıza gelenler bu kadar. Umarız bizi yanlış anlamadınız, yani gelmeyin demiyoruz tabii yine gelin, ama bunları bilerek, biraz dikkat ederek olursa yani. Teşekkür ederiz.


Sonsuza kadar sizin,


TC Kültür ve Turizm Bakanlığı“


(P.S.: Bi de, yaz sonu dönüşte Rafet El Roman'ı da yanınızda götürebilirseniz gerçekten çok makbule geçer. Biraz da sizde dursun.)



Biz hem kurtların doymasını, hem de koyunların sağ kalmasını istiyoruz. [Tolstoy] Sep

Biz hem kurtların doymasını, hem de koyunların sağ kalmasını istiyoruz. [Tolstoy] Sep June 22, 2014 at 04:40PM

İnsanın bazen, adam tutup, kendisini dövdüresi gelir.

İnsanın bazen, adam tutup, kendisini dövdüresi gelir. June 22, 2014 at 02:47PM

Yeşil gözlü insanlar, doğayı ve macerayı hayatlarından hiçbir zaman çıkarmak istemezler. Duygularını çok yoğun yaşarlar. Kıskançtırlar. Aug

Yeşil gözlü insanlar, doğayı ve macerayı hayatlarından hiçbir zaman çıkarmak istemezler. Duygularını çok yoğun yaşarlar. Kıskançtırlar. Aug June 22, 2014 at 12:46PM

Her zaman kalbimizden gelen ve doğru bulduğumuz sese uymalıyız. Çünkü o ses, hiçbir zaman yalan söylemez. [Lev Tolstoy] Aug

Her zaman kalbimizden gelen ve doğru bulduğumuz sese uymalıyız. Çünkü o ses, hiçbir zaman yalan söylemez. [Lev Tolstoy] Aug June 22, 2014 at 10:54AM

21 Haziran 2014 Cumartesi

Bir derdim var bin dermana değişmem. [Şah İsmail] Aug ,

Bir derdim var bin dermana değişmem. [Şah İsmail] Aug , June 22, 2014 at 08:54AM

Boş insanlar için, boşu boşuna kendini üzüyormuşsun. Etme! Boşver gitsin. Aug

Boş insanlar için, boşu boşuna kendini üzüyormuşsun. Etme! Boşver gitsin. Aug June 22, 2014 at 07:02AM

Bir kez ve çok güçlü acı çekmek, yaşam boyu kronikleşmiş acıyı çekmekten daha kolaydır. [Duygu ASENA, Aslında Aşk Da Yok(Sayfa 109)]

Bir kez ve çok güçlü acı çekmek, yaşam boyu kronikleşmiş acıyı çekmekten daha kolaydır. [Duygu ASENA, Aslında Aşk Da Yok(Sayfa 109)] June 22, 2014 at 05:09AM

Biri de bana sevilmeyi öğretsin. Aug

Biri de bana sevilmeyi öğretsin. Aug June 22, 2014 at 03:18AM

Birisini seversin ve bütün dünya değişir. http://t.co/ZTDMon9wV9

Birisini seversin ve bütün dünya değişir. http://t.co/ZTDMon9wV9 June 22, 2014 at 01:21AM

İnsanlar değişir ama hafızadakiler değişmez. Jul

İnsanlar değişir ama hafızadakiler değişmez. Jul June 21, 2014 at 11:22PM

Dizilerin Sezon Finallerinin Yayınlanmasıyla Birlikte Binlerce Yarı Ünlü Güneye Doğru Göç Etmeye Başladı

Dizilerin Sezon Finallerinin Yayınlanmasıyla Birlikte Binlerce Yarı Ünlü Güneye Doğru Göç Etmeye Başladı


Yaz mevsiminin gelişiyle birlikte televizyonda yayınlanan pek çok dizinin sezon finallerini yapmasının ardından, bu dizilerde rol alan binlerce yarı ünlü de doğal yaşam alanları olan Cihangir ve çevresini terkederek güneydeki sıcak bölgelere doğru göç etmeye başladılar. Her yıl tekrarlanan bu müthiş doğa olayıyla birlikte dinlenmek ve çiftleşmek için Bodrum, Çeşme ve Marmaris'e doğru yola çıkan yarı ünlüler, Eylül Ayı'nda yeni sezonun açılmasıyla birlikte tekrar İstanbul semalarında görülecekler.


Feriha’daki taksicinin arkadaşı, Öyle Bir Geçer Zaman ki'deki holdingin güvenlik görevlisi, Kuzey ve Güney'deki sinsi görümce gibi sadece dizilerdeki rolleriyle anılan bir çok yarı ünlüye yaz boyu ev sahipliği yapacak Bodrum, Marmaris, Çeşme gibi merkezlerde ise hazırlıklar büyük ölçüde tamamlanmış durumda . Çeşme Belediyesi, bu yıl da en fazla sayıda yarı ünlünün konaklama mekanı olması beklenen Alaçatı'da sahil şeridinin bir bölümünü yarı ünlülerin rahatça çiftleşebilmesi için özel olarak dikenli tellerle ayırırken, Bodrum Belediyesi de yarı ünlüler konusunda halkı bilinçlendirmek üzere broşürler ve el ilanları bastırdı.


“Yarı Ünlü Gördüğünüzde Ne Yapmanız Gerekir?” Broşürleri Halka Dağıtıldı


Özellikle ilk kez yarı ünlü ile karşılaşacak yerli turistler için hazırlanan broşürde yer alan ana başlıklardan bazıları şöyle:


- Karşılaştığınız yarı ünlünün adını öğrenin ve mutlaka ona adıyla hitap etmeye çalışın. Neticede hepinizin elinin altında internete giren telefonlardan var artık. Unutmayın ki kimse "Pis yedili'deki şişko çocuk" diye anılmak istemez.


- Nereden tanıdığınızı hatırlamıyorsanız sadece el sallayın ve "beğenerek izliyoruz" deyin. Bu sayede bütün sene televizyonda olmasına rağmen kimsenin onu tanımadığı fikrini biraz olsun kafasından atmasına da yardımcı olabilirsiniz.


- Varsa daha önce rol aldığı dizi dışında dişe dokunur bir film ya da tiyatro oyunu falan onunla anın (örnek: "Ben sizi geçen sene 3. Richard'da izlemiştim, bayılmıştım..."). Hatta ona "tiyatrocu" olarak hitap edin. Bu, sebebi tam olarak bilinemiyor olsa da hepsinin çok hoşuna giden bir durum olarak kabul edilmektedir.


- Yarı ünlüler çift halinde iken daha saldırgan olabilirler ve ego'larına karşı en ufak dikkatsizliğe çok sert reaksiyon verebilirler. Böyle zamanlarda kendinizi riske atmayın, onları aranızda belli bir mesafeyi koruyarak uzaktan izleyin ve göz teması kurmamaya çalışın.


- 25 cm'den kısa olanların avlanması kesinlikle yasaktır


Cihangir 3 aylığına kapatılıyor


Yarı ünlü nüfusunun önemli bir kısmının güneye inmesiyle beraber boşalan Cihangir'deyse Beyoğlu Belediyesi tarafından ilaçlama çalışmaları başlatıldı. Beyoğlu Belediyesi Temizlik ve Fen İşleri Müdürü Süleyman İbid (47), "Yoğun bir dönemi geride bıraktık. Cihangir de yıprandı haliyle. Semti güzelce bi ilaçladıktan sonra doğal dokusunun bozulmaması için yeni yayın dönemine kadar giriş çıkışlara kapatacağız. O arada yarı ünlü barınakları ve Firuzağa kahvesinin de elden geçirilmesi gerekiyor..." diyerek Eylül ayı'nda semtin yenilenmiş bir şekilde yarı ünlülelere ve onları doğal ortamında görmek isteyen ziyaretçilere açılacağını müjdeledi.



16 Haziran 2014 Pazartesi

Para mutluluğu satın alamaz ama mutluluk veren şeyleri satın alabilir.

Para mutluluğu satın alamaz ama mutluluk veren şeyleri satın alabilir. June 16, 2014 at 04:14PM

En sonunda görmeyi unutup beklemeyi öğrenecek gözlerin... [Anlama Beni]

En sonunda görmeyi unutup beklemeyi öğrenecek gözlerin... [Anlama Beni] June 16, 2014 at 02:22PM

"İki insan ayrılırken, şefkatli konuşan taraf artık aşık olmayan taraftır."

"İki insan ayrılırken, şefkatli konuşan taraf artık aşık olmayan taraftır." June 16, 2014 at 10:37AM

15 Haziran 2014 Pazar

"Kahve aşk gibidir.. Her ne kadar sabır ve özen gösterirsen, tadı o kadar güzel olur."

"Kahve aşk gibidir.. Her ne kadar sabır ve özen gösterirsen, tadı o kadar güzel olur." June 16, 2014 at 08:45AM

"Birinin yanında olmak ve onun seni bırakmayacağına güvenmek; cesaret gerektirir."

"Birinin yanında olmak ve onun seni bırakmayacağına güvenmek; cesaret gerektirir." June 16, 2014 at 06:53AM

♏ AKREP: Hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Bugün hayat veren su, yarın sizi boğabilir. #Mevlana Jul

♏ AKREP: Hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Bugün hayat veren su, yarın sizi boğabilir. #Mevlana Jul June 16, 2014 at 05:00AM

Sen benim kalbimsin anladın mı? Kalbim olmadan yaşayabilir miyim? [Beyaz Şeytan] Jul

Sen benim kalbimsin anladın mı? Kalbim olmadan yaşayabilir miyim? [Beyaz Şeytan] Jul June 16, 2014 at 03:03AM

tecrübenin açılımı :ömür boyu yediğin boynuzları acısı olsa gerek..sıvazladıkça daha çok ağrıyor :)

tecrübenin açılımı :ömür boyu yediğin boynuzları acısı olsa gerek..sıvazladıkça daha çok ağrıyor :) June 16, 2014 at 01:08AM

Bir kadının yüzündeki ifade, üzerindeki giysiden çok daha önemlidir. [Dale Carnegie] Jul

Bir kadının yüzündeki ifade, üzerindeki giysiden çok daha önemlidir. [Dale Carnegie] Jul June 15, 2014 at 11:13PM

Susmak, saçmalamaktan iyidir.

Susmak, saçmalamaktan iyidir. June 15, 2014 at 09:23PM

"Seni seviyorum" cümlesi en büyük yemindir ve bu yemine bağlı kalmamak kişinin önce sevgiye, sonra da kendine ihanetidir. [Emre Tuncer]

"Seni seviyorum" cümlesi en büyük yemindir ve bu yemine bağlı kalmamak kişinin önce sevgiye, sonra da kendine ihanetidir. [Emre Tuncer] June 15, 2014 at 07:33PM

6 Haziran 2014 Cuma

Dünyanın en güzel hissi, birinin yüzündeki gülümsemenin sebebi olduğunu bilmektir. [Ayşe Kulin]

Dünyanın en güzel hissi, birinin yüzündeki gülümsemenin sebebi olduğunu bilmektir. [Ayşe Kulin] June 07, 2014 at 01:31AM

Dalga Geçerim Ama Kırmam, Ciddiyé Alırım Ama Takmam, Çevremde Bir Çok Arkadasım oLabiLir Ama Hepsini Dostum Yapmam. anonim

Dalga Geçerim Ama Kırmam, Ciddiyé Alırım Ama Takmam, Çevremde Bir Çok Arkadasım oLabiLir Ama Hepsini Dostum Yapmam. anonim June 06, 2014 at 11:31PM

Dostlarımı üzeni, ben de üzerim.

Dostlarımı üzeni, ben de üzerim. June 06, 2014 at 09:40PM

Gerçek duygularını ifade etmekten sakın çekinme. Çünkü sen, o duygulardan ibaretsin ve ancak o duyguların özgürlüğü seni mutlu edebilir.

Gerçek duygularını ifade etmekten sakın çekinme. Çünkü sen, o duygulardan ibaretsin ve ancak o duyguların özgürlüğü seni mutlu edebilir. June 06, 2014 at 07:48PM

Yaşamın tersi ölüm değil, can sıkıntısıdır. [Emre Yılmaz]

Yaşamın tersi ölüm değil, can sıkıntısıdır. [Emre Yılmaz] June 06, 2014 at 05:54PM

Alman yapımı bir likör olan Jägermeister, başlangıçta öksürük ilacı olarak tasarlanmıştı. [Not Common Facts ™] Jul

Alman yapımı bir likör olan Jägermeister, başlangıçta öksürük ilacı olarak tasarlanmıştı. [Not Common Facts ™] Jul June 06, 2014 at 04:04PM

Üzülme; İstediğin bir şey olmuyorsa, ya daha iyisi olacağı için, ya da gerçekten de olmaması gerektiği için olmuyordur."

Üzülme; İstediğin bir şey olmuyorsa, ya daha iyisi olacağı için, ya da gerçekten de olmaması gerektiği için olmuyordur." June 06, 2014 at 02:11PM

Üzüntü ve keder halinin geçmesi için arabeskmi yoksa pop mu dinlemeli.. soğuk duş mu yapmalı; yoksa içmelimiyim..,

Üzüntü ve keder halinin geçmesi için arabeskmi yoksa pop mu dinlemeli.. soğuk duş mu yapmalı; yoksa içmelimiyim.., June 06, 2014 at 12:13PM

Bundan sonra aşık olup acı çekeceğime; üşütür grip olurum burnumu çekerim :)

Bundan sonra aşık olup acı çekeceğime; üşütür grip olurum burnumu çekerim :) June 06, 2014 at 10:18AM

5 Haziran 2014 Perşembe

Ayrılık yaşamış olabilirsin ama halen ayaktasın. Sakın vazgeçme yaşamaktan, keyif almaktan. Zaman geçiyor. Dünleri boşver, yarınlara sarıl.

Ayrılık yaşamış olabilirsin ama halen ayaktasın. Sakın vazgeçme yaşamaktan, keyif almaktan. Zaman geçiyor. Dünleri boşver, yarınlara sarıl. June 06, 2014 at 08:20AM

♐ YAY: Beni öldürmeyen her şey, beni güçlendirir. #Nietzsche Jul

♐ YAY: Beni öldürmeyen her şey, beni güçlendirir. #Nietzsche Jul June 06, 2014 at 06:22AM

sansım ebı kotu gıdıyor adam tavla ogrettık adam bızı yendı :)

sansım ebı kotu gıdıyor adam tavla ogrettık adam bızı yendı :) June 06, 2014 at 04:30AM

Kader seni güldürmüyorsa espriyi anlamadın demektir. [Shantaram - Gregory David Roberts] Jul

Kader seni güldürmüyorsa espriyi anlamadın demektir. [Shantaram - Gregory David Roberts] Jul June 05, 2014 at 11:46PM

Sensizlik bir türlü yakamı bırakmıyor...Büyük küçük yalanların dönüp dönüp vuruyor ansızın beni, vuruyor yerden yere. [Meral Okay] Aug

Sensizlik bir türlü yakamı bırakmıyor...Büyük küçük yalanların dönüp dönüp vuruyor ansızın beni, vuruyor yerden yere. [Meral Okay] Aug June 05, 2014 at 09:48PM

Uyurken seni izlemek vardı şimdi. Kokunda sarhoş olmak. Seni uyandırmak için can atmak ama kıyamamak. [Emre Tuncer] Jul

Uyurken seni izlemek vardı şimdi. Kokunda sarhoş olmak. Seni uyandırmak için can atmak ama kıyamamak. [Emre Tuncer] Jul June 05, 2014 at 07:58PM

Başarılı olmaya değil, değerli olmaya çalışın. [Albert Einstein]

Başarılı olmaya değil, değerli olmaya çalışın. [Albert Einstein] June 05, 2014 at 06:06PM

Bir çeşmeye koşar gibi koşuyorum sana, anlasana! [Cemal Süreya] Sep

Bir çeşmeye koşar gibi koşuyorum sana, anlasana! [Cemal Süreya] Sep June 05, 2014 at 04:06PM

Dertsiz dua soğuktur. Dertli dua gönülden, aşktan gelir. Hz. Mevlana

Dertsiz dua soğuktur. Dertli dua gönülden, aşktan gelir. Hz. Mevlana June 05, 2014 at 02:07PM

Söyle derdini sıkıntını... Gizleme, saklama. İçinde kalıp seni zehirleyeceğine, savur etrafa. Sep

Söyle derdini sıkıntını... Gizleme, saklama. İçinde kalıp seni zehirleyeceğine, savur etrafa. Sep June 05, 2014 at 12:16PM

"Adını bile duymak istemediklerini her gün görürsün; Yüzünü görmekten hiç sıkılmayacağınla ise, aranda mesafeler vardır."

"Adını bile duymak istemediklerini her gün görürsün; Yüzünü görmekten hiç sıkılmayacağınla ise, aranda mesafeler vardır." June 05, 2014 at 10:22AM

4 Haziran 2014 Çarşamba

Eğer size yalan söylenmesini istemiyorsanız, soru sormayın. [B. Traven] Jul

Eğer size yalan söylenmesini istemiyorsanız, soru sormayın. [B. Traven] Jul June 05, 2014 at 08:32AM

Yapılması gerekeni biliyorsun ama bir türlü yapamıyorsun. Haklısın ama artık geç olmadan, yapmalısın. Jul

Yapılması gerekeni biliyorsun ama bir türlü yapamıyorsun. Haklısın ama artık geç olmadan, yapmalısın. Jul June 05, 2014 at 06:37AM

Sen, beklemeye değersin.

Sen, beklemeye değersin. June 05, 2014 at 04:41AM

Her an gülümse, boşver ne düşündüğünü bilmesinler. Ve herşeye rağman patlat bir kahkaha, bırak neden güldüğünü merak etsinler. [Marquez]

Her an gülümse, boşver ne düşündüğünü bilmesinler. Ve herşeye rağman patlat bir kahkaha, bırak neden güldüğünü merak etsinler. [Marquez] June 05, 2014 at 02:51AM

Öyle anlar var ki, sanırsın bütün yaşam, bir bardak su içmekten ibaret. İşte bu yüzden haline şükret!

Öyle anlar var ki, sanırsın bütün yaşam, bir bardak su içmekten ibaret. İşte bu yüzden haline şükret! June 05, 2014 at 12:52AM

Gidemeyenlerin asıl derdi, gidememek değil kalamamaktır aslında. [Elif Şafak] Sep

Gidemeyenlerin asıl derdi, gidememek değil kalamamaktır aslında. [Elif Şafak] Sep June 04, 2014 at 11:02PM

Biri seni sevmiyorsa, mutlaka kıskandığı bir özelliğin vardır. [Bella Thorne] Jul

Biri seni sevmiyorsa, mutlaka kıskandığı bir özelliğin vardır. [Bella Thorne] Jul June 04, 2014 at 06:27PM

Yanımda ol. Nerede olduğumuz önemli değil. [The Notebook]

Yanımda ol. Nerede olduğumuz önemli değil. [The Notebook] June 04, 2014 at 04:37PM

"En az hakettiğim zaman sev beni, çünkü en çok ihtiyacım olduğu zaman odur

"En az hakettiğim zaman sev beni, çünkü en çok ihtiyacım olduğu zaman odur June 04, 2014 at 02:42PM

Buz kadar lekesiz, kar kadar temiz olsan bile, iftiradan kurtulamazsın."

Buz kadar lekesiz, kar kadar temiz olsan bile, iftiradan kurtulamazsın." June 04, 2014 at 12:48PM

Her gün aynı şeyleri yaparsan elbet sıkılırsın. Kendine şans ver ve yeni şeyler dene! Aug

Her gün aynı şeyleri yaparsan elbet sıkılırsın. Kendine şans ver ve yeni şeyler dene! Aug June 04, 2014 at 10:51AM

3 Haziran 2014 Salı

"Her güne hayatının en güzel günü olması için şans ver."

"Her güne hayatının en güzel günü olması için şans ver." June 04, 2014 at 07:10AM

Sevgini nasıl değil kime sunduğun önemli. Mesela akıllı birine sunduğunda Sadakate dönüşen duygu, bir öküze sunduğunda Egoya dönüşebiliyor!

Sevgini nasıl değil kime sunduğun önemli. Mesela akıllı birine sunduğunda Sadakate dönüşen duygu, bir öküze sunduğunda Egoya dönüşebiliyor! June 04, 2014 at 05:11AM

Küsmek nedir ? http://t.co/b4dLkdzDZX

Küsmek nedir ? http://t.co/b4dLkdzDZX June 04, 2014 at 03:12AM

Bir kişi ailesini çeçindirirken; tüm aile bir evi geçindiremez hale geldi. #10yildanedegisti

Bir kişi ailesini çeçindirirken; tüm aile bir evi geçindiremez hale geldi. #10yildanedegisti June 04, 2014 at 01:13AM

İnsan kendi hayatını bile ancak iyi bir hikâyede okuyunca anlayabilir. [Yekta Kopan-Bir de baktım yoksun] Sep

İnsan kendi hayatını bile ancak iyi bir hikâyede okuyunca anlayabilir. [Yekta Kopan-Bir de baktım yoksun] Sep June 03, 2014 at 11:16PM

"1 saat mutluluk için, uyu. 1 gün için, balığa çık. 1 ay için, tatil yap. 1 yıl için, evlen. 1 ömür için, sevdiğin işi yap."

"1 saat mutluluk için, uyu. 1 gün için, balığa çık. 1 ay için, tatil yap. 1 yıl için, evlen. 1 ömür için, sevdiğin işi yap." June 03, 2014 at 09:17PM

Yılın İlk ''Ofis İçi Klima Kavgası''na Yine Menopozlular Damga Vurdu

Yılın İlk ''Ofis İçi Klima Kavgası''na Yine Menopozlular Damga Vurdu


İstanbul Maslak'taki VekoGiz Plaza'da faaliyet gösteren Uzunlar Telekomünikasyon A.Ş., son 2 senedir olduğu gibi bu sene de yazın müjdecisi "ofis içi klima savaşlarının" ilkine ev sahipliği yapmanın haklı gururunu yaşıyor. Mesainin ilk saatlerinde başlayan ve kıran kırana geçen mücadelede ofis içi sıcaklık +14 ile +39 santigrat derece arasında gezinirken, karşılaşmaya geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi yine Menopozlular Ekibi’nin müthiş performansı damga vurdu. 300 kişilik koca bir katın sıcaklık seviyesini yalnızca 4 menopozluyla bütün gün boyunca kontrol altında tutan ekip, yaz dönemi boyunca lider konumunu koruyacağının da sinyallerini verdi.


Her yıl bahar aylarından itibaren ofis bünyesinde çıkan klima açma-kapama savaşlarıyla adından sıkça söz ettiren Uzunlar A.Ş., bu yıl da ülkemizde yaşanan ilk klima kavgasıyla yaz sezonuna merhaba dedi. Kronik bronşit ve boyun tutulması mağdurlarının ağırlıklı olduğu "sıcakçılar", "Mayıs ayına geldiysek klima mutlaka çalışmalı" görüşünü savunan "soğukçular" ve vücut ısılarını bir türlü dengeleyemedikleri için her iki gruba da eşit mesafede duran "Menopozlular" olmak üzere üç fraksiyona bölünen şirketteki mücadelenin ilk gününde Menopozlular, bu yıl menopoza girerek takıma yepyeni bir soluk getiren Melek Özcan’ın (52) bireysel yeteneklerinin takım oyunuyla birleşmesiyle sonuca gitti. Ofiste sabah saatlerinden itibaren dakika dakika yaşanan kimi gelişmelerse şöyle;


04.45: "Ofise en erken gelen, klima üzerinde söz sahibi olur" ilkesiyle harekete geçen Melek Özcan, işe gitmek için yataktan kalktı. 05.20’de ofise varan Özcan, kumandayı ele geçirmesinin ardından, okunan sabah ezanına müteakip şükür namazı kılarak güne başladı.


09.12: Sıcakçılar Grubu, klimaların yol açtığı küresel ısınma ve nesli tükenen pandalar üzerine hazırladığı power point dosyasını üst yönetim cc'li halde tüm ofise göndererek, klima savaşlarının masa başı kısmında ilk önemli atağını gerçekleştirdi.


09.50: Soğukçular, 17 Eylül 2012 tarihinden itibaren kapalı durumda bulunan klimayı açmak için ilk önemli ataklarını geliştirdiler. Kumandanın ortalıkta görünmemesi üzerine seri adımlarla masasından kalkarak klimaya doğru yönelen Nesrin Başbölük (32), arkasından hızla koşan Melek Özcan tarafından klimaya 10 yarda kala düşürüldü.


09.55: Özcan'ın bir anlık boşluğundan faydalanarak fast-break'e çıkan Erkan Çimenci(46), tam açma düğmesine uzanacakken Menepozluların deneyimli ismi Kadriye Gülsun'un (58) harika yükselişiyle blok yedi. Sıcakçılar bu hareketi uzun süre "Hobaaaa işte beyin!" nidalarıyla kutlarken, Menopozlular’la ilk ittifakın da temelleri atıldı.


10.30: Soğukçular cephesinden Murat Devirce(27), ofis içindeki termometreye hohlayarak sıcaklığı etik olmayan yollardan yüksek göstermeye çalışırken yakalandı. Mücadeleden diskalifiye edilen Devirce, günün geri kalanını ofis dışı müşteri ziyaretiyle geçirdi.


11.40: Güneşin yön değiştirerek Melek Özcan’ın masasına vurmaya başlamasıyla o ana dek Sıcakçılarla ortak hareket eden Menopozlular “Hmm biraz havasız mı oldu acaba ya?” söylemleriyle ayrılığın ilk sinyallerini verdiler.


12.30: Öğle yemeği için tüm ofis çalışanlarının plazayı terketmesinin ardından gizlendiği tuvaletten çıkan Melek Özcan, tüm klimaları en soğuğa getirmesinin ardından olay mahallinden uzaklaştı


13.45: Fazlasıyla soğumuş ofiste bu defa da üşümeye başlayarak yeniden Sıcakçılar’la bir ittifak kurmak üzere görüşmelere başlayan Menopozlular, "Ateş başında şarkılar söyleyerek öğlen kahvemizi içiyoruz" etkinliği düzenledi. Bir top A4'ün ateşe verilmesiyle yakılan temsili ateşe klima kumandasını atma çabalarıysa Soğukçular tarafından son anda engellendi.


14.20: Klima kumandasını hedef alan mücadeleler sürerken Sıcakçılar’ın etkili ismi Ahmet Özvarollu’nun kumandanın pillerini yemesi üzerine nikel kadmiyum zehirlenmesine yakaladığı tespit edildi. Son olarak dilini değdirerek iPhone’unu şarj etmeyi deneyen Özvarollu gelen ambulans aracılığıyla hastaneye kaldırıldı.


15.00: Ofisteki sıcaklığın yeniden arttığını “Ay fenalık geldi birden bana yemin ederim” sözleriyle dile getiren Menopozlular, "10 dakika açalım, yine kapatırız" formülüyle klimayı açtılar. Menopozlular tarafından bir defa daha ihanete uğradığını hisseden Sıcakçılar’dan Bahar Erdurul, protesto amacıyla boynuna üç sıra doladığı polar şal doladı. Erdurul’un görüntüsünün Facebook'ta “Barış sürecine ofisten destek : )) Plazanın poşulusu bu kadar oluyo işte” başlığıyla paylaşılması sonucu şirkette ufak çaplı bir gerginlik yaşandı.


15.05: İki tarafın karşılıklı olarak bir süre birbirlerine “Terleyenler Moskova’ya!” ve “Üşüyen çalışan giyinsin gitsin!” sloganları atmaları üzerine güvenlik devreye girdi. Bu esnada oluşan arbedede tuvaletlerde bulunan el kurutma makinelerini sürekli çalıştırarak ısıyı yükseltmeye çalışan grupla, ofisin mutfağındaki buzdolabının kapısını açarak çatışan karşıt görüşlülerin yarattığı hengameden faydalanan Menopozlular bir kez daha kumandayı ele geçirdi.


16.00: Klimaya giden elektriği kesmek üzere camdan sarkan radikal sıcakçı Tufan Balgüden mavi kabloyu keserek günün geri kalanında tüm ofisi fiber optik internetsiz bıraktı. Balgüden'e taraflı tarafsız tüm ofis çalışanları tavır aldı.


17.30: Günün geri kalanında kumandayı bir kez daha kimseye kaptırmayan Menopozlular, zaman zaman soğuğu kökleyip zaman zaman 36 dereceye getirdikleri klimayla diğer çalışanlara zor anlar yaşatırlarken, savaşın ilk gününü de net bir galibiyetle tamamladılar. Mesai bitiminde klima kumandasını teslim ettikleri Melek Özcan’ı güvenlik çemberine alarak plazadan ayrılan grup, Ağustos sonuna kadar liderlik pozisyonunu sürdürmeye kararlı olduklarını belirtti.



Pes etme zamanı değil! Elinden geleni yapma zamanı. Ha gayret! Çok az kaldı.

Pes etme zamanı değil! Elinden geleni yapma zamanı. Ha gayret! Çok az kaldı. June 03, 2014 at 07:23PM

Oğullarına yeterli şevkat sevgi göstermeyen babalar; torunların yanında ağlıyacak kadar seviyorlar;

Oğullarına yeterli şevkat sevgi göstermeyen babalar; torunların yanında ağlıyacak kadar seviyorlar; June 03, 2014 at 05:28PM

Seni hala severken gitmekle büyük bir hata yaptım. Sense beni hala severken buna izin vermekle daha büyük bir hata yaptın.

Seni hala severken gitmekle büyük bir hata yaptım. Sense beni hala severken buna izin vermekle daha büyük bir hata yaptın. June 03, 2014 at 03:28PM

Sevgilinin derdi ile dertlenmek bile keyif.

Sevgilinin derdi ile dertlenmek bile keyif. June 03, 2014 at 01:36PM

Ey Gönül! Aşık olunca kalbin öyle çok yüksek sesle atar ki, aklının sesini asla duyamazsın... [Hz.Mevlana] Aug

Ey Gönül! Aşık olunca kalbin öyle çok yüksek sesle atar ki, aklının sesini asla duyamazsın... [Hz.Mevlana] Aug June 03, 2014 at 09:52AM

2 Haziran 2014 Pazartesi

"Eğer insanlara söyleyecek iyi bir şeyin yoksa, hiçbir şey söyleme." [Irvin Yalom, Her Gün Biraz Daha Yakın(Sayfa 12)]

"Eğer insanlara söyleyecek iyi bir şeyin yoksa, hiçbir şey söyleme." [Irvin Yalom, Her Gün Biraz Daha Yakın(Sayfa 12)] June 03, 2014 at 08:01AM

"En az benimki kadar, annemin de ahi tutar sana. Burnumdan getirdigin süt, onun sonuçta!

"En az benimki kadar, annemin de ahi tutar sana. Burnumdan getirdigin süt, onun sonuçta! June 03, 2014 at 06:10AM

1 Haziran 2014 Pazar

Türkiye Genelinde 183 Adet Keskin Nişancının Yerleştirildikleri Çatılarda Unutuldukları Ortaya Çıktı

Türkiye Genelinde 183 Adet Keskin Nişancının Yerleştirildikleri Çatılarda Unutuldukları Ortaya Çıktı


Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından 2012 yılı başlarında başlatılan bir soruşturma, unutulan keskin nişancılar gerçeğinin ortaya çıkmasına neden oldu. Özel günlerde, mitinglerde ve kutlamalarda güvenlik nedeniyle çevredeki çatılara yerleştirilen keskin nişancılardan 183 tanesinin yıllardır görev başında unutuldukları tespit edilirken, bu isimlerin ailelerine kavuşması esnasında mutluluk ve gözyaşı bir aradaydı.


Özal Dönemi'nden kalan bile var


Emniyet'e gelen çok sayıda ihbar üzerine özellikle Yozgat, Bilecik, Bayburt ve Gümüşhane gibi illerde titizlikle yürütülen çalışmalar, dün itibariyle ulaşılan 3 keskin nişancı ile birlikte tamamlanmış oldu. 1989 yılında dönemin Başbakan'ı Turgut Özal'ın Yozgat ziyareti için Ankara'dan getirilen ve bölgedeki muhtelif binaların çatılarına yerleştirilen 3 keskin nişancı yıllar sonra bulundukları çatılardan indirildiler. Hastanede müşahede altına alınan keskin nişancıların, bakımsızlık dışında önemli bir sağlık problemlerinin olmadığı açıklandı.


Bilecik'te inanılmaz tesadüf


Bilecik'te bir iş hanının çatısında bulunan keskin nişancı Ahmet Erteke (53)'nin hikayesi ise bir hayli ilginç. Bundan tam 17 sene önce bir Zafer Bayramı günü "nolur, nolmaz" denilerek Bilecik'te görevlendirilen Erteke'ye, yıllar sonra kendisi gibi keskin nişancı olan oğlu Oğuz Erteke (23) ulaştı. 29 Ekim kutlamalarında tıpkı babası gibi Bilecik'te görevlendirilen Oğuz Erteke çıktığı çatıda babası ile karşılaşınca gözyaşlarına hakim olamazken, "Tam da, 'Bilecik'te ne olacak da, çatıya keskin nişancı koyuyolar, ne işim var lan benim burada' diye düşünürken Allah karşıma babamı çıkardı. Kısmet işte" şeklindeki sözleriyle, her işte bir hayır olduğunun altını çizdi.


Keskin nişancılıktan kuşçuluğa...


Google Maps sayesinde Gümüşhane'de olduğu tespit edilen keskin nişancılardan Cenk Birtenli(44) ise çatıda geçirdiği 8 sene içerisinde keskin nişancılıktan eser kalmadığını belirterek, kendisini güvercin yetiştiriciliğine adadığını açıkladı. Artık en yakın dostlarının güvercinler olduğunu söyleyen Birtenli, "Yıllardır elim tetiğe gitmiş değil. Doğal olarak keskinlik meskinlik kalmadı artık geçti bizden o işler. Devlet büyüklerinden ricam beni ve arkadaşlarımı malulen emekli saymaları" derken emekliliğini de yine Gümüşhane'de, kendi yetiştirdiği güvercinlerle geçirmek istediğini ifade etti.


Emniyet Genel Müdürlüğü'nden özür


Ulaşılan 183 keskin nişancıdan 94'ünün bakımları çeşitli hastanelerde sürerken, olayla ilgili kısa bir açıklama yapan Emniyet Genel Müdürlüğü Basın Sözcüsü Nedim Sönmez ise unutulan emniyet mensupları ve ailelerinden özür diledi. Birimler arası yaşanan birtakım iletişim problemlerinden ötürü böyle bir tablonun ortaya çıktığını kaydeden Sönmez, "Neyse artık olan olmuş. Unutulan tüm arkadaşlarımıza ulaşıldığına göre bir sorun kalmamıştır heralde. Çok da büyütmeye gerek yok, hepsine tekrar büyük geçmiş olsun" derken, bu tarz talihsizliklerin terkrarlanmaması için bundan böyle keskin nişancılara GPS takılacağını da sözlerine ekledi.



 
© Copyright 2035 akeron
Theme by Yusuf Fikri